🦪 Didem Madak En Güzel Şiirleri
AyraçDergisi Sayı: 89. Her Şey. Kitaplar
Didem Madak, Didem Madak, Didem Madak, Didem Madak diye boyuna adınızı tekrarlıyorum kafamın içinde; sanki adınızı ne kadar çok söylersem, bir gerçeklik kazanacaksınız, anılarımın içinde yer alacaksınız Beyhude elbette. Kardeşiniz Aytaç’ı da hiç bilmiyorum. Belki o İzmir’de kaldı.
İlkşiirleri Sombahar ve Ludingirra dergilerinde yayımlanıyor, sonrasında ise Grapon Kağıtları(2000),Ah'lar Ağacı(2002) ve Pulbiber Mahallesi(2007) şiir kitaplarıyla kendini bizlere iyice benimsetiyor güzel şair. Çok olmadı aslında şahsımın Madak şiiriyle içime işleyene dek tanışması.
Ancak şiir yazma konusunda ben kendisine yetişemem. Aramızdan çok erken ayrılmasa idi, kendisiyle tanışmayı çok isterdim. Evet, Didem Madak 1970 doğumlu. 2011 yılında ise aramızdan ayrılmış. Şu anda yedi yaşında Füsun adlı bir kızı var. Allah Füsun’a güzel bir ömür nasip etsin diyelim. Madak liseyi İzmir’de okumuş.
DidemMadak. Puan: 8.4 /10 ( 87 puanlama , 9 değerlendirme , Puan dağılımı , Okuma durumları ) Şair Didem Madak son kitabı Pulbiber Mahallesi ile Metiste. İlk şiirleri Sombahar ve Ludingirra dergilerinde yayımlanan Madakın Grapon Kâğıtları ve Ahlar Ağacı isimli iki kitabı var: Her ikisi de çok sevilmişti, Pulbiber de en az
Didem Madak’ın Grapon Kağıtları (2000), Ah’lar Ağacı (2002) ve Pulbiber Mahallesi (2007) adlarında üç kitabı bulunuyor. Pulbiler Mahallesi, şairin ölümünün ardından Metis Yayınlarınca dergilerde kalan tüm şiirleri dahil edilerek “Ardından” başlıklı bölümün eklenmesiyle yeniden basıldı. Böylece tüm
ReadDİDEM MADAK/AHLAR AĞACI from the story USTA KALEMLER 1 by krtlms (ebru) with 726 reads. şairim, cemalsüreya, aşk. Medyada Eser Gökay'ın yorumuyla dinleyeb
Didem Madak, 90’lı yılların şiirine damga vuran ve hayatını şiirle anlatmayı başarmış bir şair. Şair yaşamı ve şiirini öyle iç içe geçirmiştir ki bunu yazdığı dizeleri çözümleyerek ve şairin hayatına dair anıları okuyarak görebiliriz. Madak ve ailesi 12 Eylül sürecinden oldukça etkilenmiştir.
Content tagged with didem madak şiirleri. Didem Madak'ın hayatı ve şiirlerini, Arjantinli fotoğraf sanatçısı Pedro Luis Raota'nın fotoğrafları eşliğinde derledik.Didem Madak, 8 Nisan 1970 yılında İzmir'de doğar.
lzMLlw. Etiket Arşivleri Didem Madak şiirleri Kendini anlatmaktır bazen bir şiir… Duyguların en güzel kırmadan kızgınlığı anlatmaktır,heyecanın can bulmuş hali… Bazen 3 satır her şeyi söyleyebilecek gibi güzel bir edebi dille yazan şairimiz Didem Madak şiirlerini tanınmış isimlerinde seslendirdiği güzel bir video ile dinlemek bazen okumaktan daha anlamlı gelir birilerinin sesinde can baharın kokusu yayılmaya başlamış içinizde […]
Oluşturulma Tarihi Mayıs 19, 2020 0218Türk kadın şairlerinden olan Didem Madak hayatı merak edilmektedir. Türk Edebiyatı'na önemli katkıları olmuş kadın şair Didem Madak'ın hayatı araştırılanlar arasındadır. Son haftalarda internet ortamında en çok hayatı araştırılan şairler arasında Didem Madak bulunuyor. Peki, Didem Madak kimdir? Didem Madak'ın kısaca hayatı, eserleri kitapları, sözleri ve şiirleri nedir? İşte Didem Madak'a dair tüm Edebiyatında ki en önemli kadın şairlerden biri Didem Madak'tır. Didem Madak Kimdir? Didem Madak 1970 yılında İzmir'de dünyaya gelmiş Türk şairdir. Sombahar, Ludingirra adlı dergilerde şiirleri yayınlanan Didem Madak kısa sürede adından söz ettirmiştir. Didem Madak'ın Kısaca Hayatı Didem Madak 8 Nisan 1970 yılında İzmir'de dünyaya gelmiştir. Anne adı Füsun'dur. Füsun hanım'da tıpkı Didem Madak gibi kadın şairlerden biridir. Füsun hanım Didem Madak doğmadan önce yazmış olduğu bir şiiri olan "Uzun siyah saçlı kız" da Didem Madak'tan bahsetmiştir. Şiir'de Didem Madak için Işıl adı ile söz edilmiştir. Didem Madak'ın anne ve babası da öğretmendir. Çocukluk yılları oldukça zorlu geçmiştir. Didem Madak'ın babası 1980 darbesinden sonra çalıştığı okuldaki müdürle tartışır. Bunun üzerine babası Burdur'dan Uşak'a sürülür. Yine öğretmen olan annesine tayin izni çıkmaz. Bu yüzden Didem Madak annesi ile birlikte Burdur'da yaşamaya devam eder. Babasından uzak büyüyen Didem Madak ülkenin çalkantılı dönemlerinde annesi ve diğer kız kardeşleri ile zorlu günler geçirir. Didem Madak'ın annesi Füsun Hanım evlatlarına kol kanat gerer. Her türlü kötülüklerden korur. Didem Madak 13 yaşına geldiğinde annesini kaybeder. Füsun hanım beyin tümör'ü rahatsızlığından dolayı 38 yaşında hayata gözlerini yumar. Didem Madak'ın hayatı bu noktadan sonra daha da zorlaşır. Didem Madak annesini kaybettikten sonra onun şiirlerini okur. Annesinin izinden gitmek için onun gibi şair olmaya karar verir. Füsun hanım vefat ettikten sonra babası başka biri ile evlenir. Bu evliliği kabul etmeyen Didem Madak babası ile ilişkisini kesme kararı almıştır. Yaşamış olduğu tüm bu zorluklara rağmen Didem Madak hayata dört elle tutundu. Üniversite eğitimine devam etmek için Dokuz Eylül Üniversitesini kazanmıştır. Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk bölümünden mezun olamadan okulu bırakır. Didem Madak üvey annesi ile yaşamak istemediğinden dolayı üniversite öğretiminin birinci sınıfında biri ile tanışır. Bu kişi ile gizli bir evlilik yapma kararı alır. Evliliğinin ardından okulu bırakmıştır. Didem Madak mutsuz bir evlilik yapmıştır. Bundan dolayı pişmanlık duymuştur. Geçimini ve hayatını devam ettirmek için pek çok farklı işte çalıştı. Yapmış olduğu evlilikten dolayı pişmanlık duyan Didem Madak bu evliliği uzun yıllar sürdürmez ve eşinden ayrılmaya karar verir. Didem Madak boşandıktan sonra pek çok maddi sıkıntı ile karşılaşır. Evinden ayrılmak zorunda kalan Didem Madak artık bir Bodrum katında yaşamaya başlamıştır. Didem Madak'a zorlu hayat koşullarından sonra bir de kanser hastalığına yakalanmıştır. 24 Temmuz 2011 günü İstanbul'da vefat etmiştir. Didem Madak'ın Eserleri Kitapları - Grapon Kağıtları - Ah'lar Ağacı - Pulbiber Mahallesi Didem Madak'ın Sözleri “Allah benim çaresizliğimdi, artık konuşabileceğim kimsem kalmadığı için konuştuğumdu.” “Örtündüm ben. Her şeye karşı. Kadın kimliğimden de sıyrıldım. Bu beni rahatlattı.” " Ben acılarımın başını evcimen telaşlarla okşadım bayım. " " Bodrum katları Rutubete dayanıldığı sürece şiir yazmak için çok iyi yerler.” Didem Madak'ın Şiirleri - Çiçekli Şiirler Yazmak İstiyorum Bayım - Siz Aşktan N'anlarsınız Bayım - Iris'in Ölümü - Annemle İlgili Şeyler - Ağlayan Kaya - Samson ve Dalila
Didem Madak kimdir? Didem Madak sevenleri tarafından unutulmadı. Sevenleri Didem Madak'ı 8 Nisan'da yani doğum gününde unutmadı. Sosyal medyada Didem Madak'ın en güzel şiirlerinden alıntılar paylaşıldı. Didem Madak'ı tanımayan vatandaşlar da Didem Madak kimdir sorusuna yanıt bulmaya çalışıyor. Didem Madak Türk edebiyatının değerli bir şairiydi. İşte en güzel Didem Madak şiirleri... Didem Madak kimdir? Didem Madak sevenleri tarafından unutulmadı. Sevenleri Didem Madak'ı 8 Nisan'da yani doğum gününde unutmadı. Sosyal medyada Didem Madak'ın en güzel şiirlerinden alıntılar paylaşıldı. Didem Madak'ı tanımayan vatandaşlar da Didem Madak kimdir sorusuna yanıt bulmaya çalışıyor. Didem Madak Türk edebiyatının değerli bir şairiydi. İşte en güzel Didem Madak şiirleri... Didem Madak kimdir? Didem Madak, 8 Nisan 1970'te İzmir'de dünyaya geldi. Madak 23 Temmuz 2011'de de hayata gözlerini yumdu. Didem Madak Türk şairidir. Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Şiirleri Öküz, Ludingirra ve Sombahar dergilerinde yayımlandı. İlk kitabı olan Grapon Kâğıtları İnkılap Kitabevi Şiir Ödülü'nü kazandı. Kanser nedeniyle 41 yaşında yaşamını yitiren şair Didem Madak'ın naaşı Edirnekapı'da defnedildi. Didem Madak hayatı 8 Nisan 1970 tarihinde, Füsun ve Yusuf çiftinin ilk çocuğu olarak İzmir'de doğdu. Anne ve babası öğretmen olduğu için çocukluğunun büyük bir kısmını Amasya ve Burdur'da geçirdi. Kendisi henüz altı yaşındayken, kardeşi Işıl dünyaya geldi. 12 Eylül olayları sırasında babası Uşak'a sürülünce kardeşi ve annesiyle birlikte Burdur'da kalarak sıkıntılı bir hayat geçirmeye başladı. 1983 yılında, annesini beyin kanseri sebebiyle kaybetti. Bu kayıp, Didem Madak'ın şiirlerine tesir edecek olan ilk büyük travmaya yol açtı. Babasının kısa bir süre sonra tekrar evlenmesiyle birlikte de yavaş yavaş ilişkileri kopmaya başladı. İlköğretimine Uşak'ta, babasının yanında, başladıysa da ortaokul ve liseyi İzmir'de tamamladı.[ Üniversite sınavına girdiği ilk yıl Ege Üniversitesi Biyoloji Bölümünü kazandı ancak maddi sıkıntılardan dolayı çalışmak zorunda kalınca okulu bıraktı. Daha sonra tekrar sınavlara hazırlanan Madak, bu kez aynı üniversitenin hukuk fakültesine girmeyi başardı. Birinci sınıfa kadar devam ettiyse de bu kez babasıyla olan ilişkisinin bozulmasından dolayı kaydını dondurdu. Henüz on dokuz yaşındayken ilk evliliğini yaparak evi terk etti. Yaklaşık dört sene evli kaldıktan sonra boşandı ve yarım bıraktığı hukuk eğitimini 2000 yılında tamamladı. Stajyer avukatlık yaptığı zamanlarda tasavvufa yöneldi ve aynı zamanda şiirle tanıştı. Bu süreçte, edebiyatçı Müjde Bilir ile sıkı bir dostluk ilişkisi kurdu. 2002 yılında İstanbul'a taşındı ve ölene kadar burada yaşadı. İstanbul Eczacılar Odasının avukatlığını yapmaya başlayan Didem Madak, bir yandan da şiir çalışmalarına devam etti. 2006 yılında, ikinci evliliğini Timur Çelik ile yaptı. Bu evlilikten doğan çocuğuna ise annesinin adını verdi. Anne olduktan sonra şiir yazmayı bırakan şair bir süre edebiyattan uzaklaştı. 2010 yılında kolon kanserine yakalandı ve bir yılı aşkın süredir mücadele etmesine rağmen hastalığa yenik düşerek 23 Temmuz 2011 tarihinde hayata veda etti. Didem Madak kitapları Grapon Kağıtları, 2000Ah'lar Ağacı, 2002Pulbiber Mahallesi, 2007 DİDEM MADAK'IN EN GÜZEL ŞİİRLERİ Yüzüm Güvercinlere Emanet Gecenin vitrinine konulmuşBüyük bir yakut parçasıydı sabahMahalle kahvelerindeSıcak çaydan adamlarınYüzleri ağarırdı ilk ışıklarlaGençlerin güzellerinin makbul olduğuTek ülkeydi ülkemBenimse yüreğimKoltuk altına sıkıştırılmış,Yenik bir tavla maçı ertesiydi. Kumların görmeyeceği yerlerime dokunurdu sabahAkşamdan kalma titrek elleriniSevecenlikle dolaştırırdı kirlenmiş atmosferimdeDişler arasında çıtırdayan bir çekirdek gibiAçardım gözlerimi birdenKırık tahta masalara öykünür, bir sigara yakardımDudaklarıma yapışır, yakardı dudaklarımıGu-guk-guk! gu guk-guk! taneleriSarhoşluğuyla avunurdu tırnaklarımBardak diplerinden vişme-cin pıhtıları kazırdıHer şey açıklığa kavuşurdu Gözlerim ormanda kaybolmuş çocuk gözü rengindeAcemi ve pazartesi olurduKara sürmeler çekerdim gözlerimeİzinliydim nasıl olsa dezavantajı bol şiirler yazmaya Tartıl be abla! derlerdiKarınca gibi ince belli çocuklarGüvercinlere yem atSevgiline bir gül hediye etBulvar yolundan geçen otobüslereHiç binmemiş olduğumu bilmezlerdiÜzümlerden ayrı bir üzümdümBilmezlerdiBir üzüm yüzsüzlüğüyleTartın beni derdimTartardı çocuklardan biriBinalar eğilir bakardı iç çekerekCamları nasırlı bir avuçtanAvuçlarıma dökülürdü tüm şehirAlır yüzüme sürerGüvercinlere emanet ederdim yüzümüAç gagalarını ıslatırdı gözyaşlarım Kurumlu bir saat kulesi kur yapardı bana,Çeyrek geçmişiyle övünen o gül uzatırdı çocuklardan biriEllerimden güle yalnızlık batardıİçi bulanırdı yalnızlığımınKusardı serseriliğini en görkemli meydana. Grapon Kağıtları Bıktığım Şeyler ve Yeşil Fanila Gözlerin bir yeşil fanilaydı balkonda uçuşanSicim yağmur taklidiBıkmıştım zor geçen kışlarımı anlatmaktanBardağa birkaç çiçek ucunda kırmızı kenarlı bir bulutOnu uzatırdım sana, yalnızlık gibi iri bir damlaParmağıma düşen bir damla kandı aşk. Seni sevince pazara çıktım sevinçtenEnginar aldım “süper enginarlar” diye bağıran adamdanOturup ağladım sonra, “süper” oluşta canımı acıtan bir şeyler bir tek o canı unutmamak için her şeyi binlerce tespih böceğinin ayak başımdan aşağı pırıltılarla dolu bir sözlüğü boşaltmış gibiSeni sevince kıpırdayan her şiiriKahverengi bir çaydanlıkta saklıyorum. Sonra kışlıkları vermiştim unutmayacaktım gözleriniBir yeşil fanila gibi ipte, alıp iyi akşamlar demeyi öğretecektim oldum bir daha, şiir, kaç kere sular altında aşk, her şeyi son bir kere daha nane şeker gibi mentollü bir buluttan doğaydımSonra bir küf büyüdü evde, tersten yağan kar dünya toz şekeri ile kaplı oldum sonra ağladım, yağmur bile beni dedim, söz gömdüğüm yer hala özledim, sonra seniKeşke gölgesine razı bir fesleğen olaydım. Sonra gittinGözlerin bir yeşil fanila unutulmuş balkondaSicim yağmur taklidiydiArtık iyice inceldi. Grapon Kağıtları Siz aşk'tan n'anlarsınız bayım? Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyuncaAlt katında uyumayı bir ranzanınÜst katında çocukluğum...Kağıttan gemiler yaptım kalbimdenKi hiçbiri karşıya diyorsunuz,limanı olanın aşkı olmaz ki bayım! Allah'la samimi oldum geçen üç yıl boyuncaHavı dökülmüş yerlerine yüzümünBüyük bir aşk yamadımHayırYüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi bayımGözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardıTesbih tanelerim bitse gözyaşlarım...Saydım, insanın doksan dokuz tane yalnızlığı diyorsunuz yaBen istemenin allahını bilirim bayım Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyuncaBalkona yorgun çamaşırlar asmayıKi uçlarından çile nane kurutmayıBen acılarımın başınıevcimen telaşlarla okşadım pardösüm bile oldu içinde kaybolmayı ister mi?Ben işte istedim gittimUzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersinUzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım Süt içtim acım hafiflesin diyeÇikolata yedim bir köşeye çekilipZehrimi alsın diyeSizin hiç bilmediğiniz, bilmeyeceğinizİlahiler zehir nedir bilmezsinizZehir aşkı bilir oysa bayım! Ben işte miraç gecelerindeBir peygamberin kanatlarında teselli aradım,Birlikte yere inebileceğim bir dost aradım,Uyuyan ve acılı yüzünde kardeşiminBir şiir üç yıl boyuncaYüzü dövmeli kadınların yüzünde yüzümü olmayan ülkemiKayboluşumu o kadar kolay olmasa gerek diye ters bir yüz kazaklar ördümHaroşa bir hayat bırakmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm. Kimi gün öylesine yalnızdımDerdimi annemin fotoğrafına beyaz bir kadındırÖlüsünü şiirle gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayımÖldüğü gece terliklerindeki izleri şey öğrendim geçen üç yıl boyuncaAcının ortasında acısız olmayı,Kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi ucunu kenar mahallelere diyorsunuz ya,İşte orda durun bayımIslak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldımKendimin ucundaÖyle ıslak,Öyle kötü kokan,Yırtık ve perişan. Siz aşkı ne bilirsiniz bayımAşkı aşk bilir yalnız! Ah'lar Ağacı Kalbimin En Doğusunda Aşkın kanununu tahsil etmiştim kalbimin en doğusundaİçimde yağmur duasına çıkmış birkaç köyBirkaç köy sular doğusu,Her resme güneş çizen bir yükünün kervanları yürürdü dudaklarımdaKavruk ve çatlaktı dudaklarımın ötesinde bir köy vardıOrda, uzakta, kalbimin en doğusundaŞimdi bana yalnızcaDertli türkülere duyduğum karşılıksız aşk kaldı. Güzel beyaz bir tay doğururdu her sene hafızamYorgundu oysaDurmadan, durmadan hatırlamaya koşmaktan. Kalbimin doğusunda bir yalan dünya mavi için hayat,Kalbi kalpazanlıktan kırk sene yatmış çıkmış bir acıyor şimdi, yalnız benim değilBenim ülkemin geçmişi de acıyor oysa ilk badem ağaçları çiçek açar çiçek satan çingene kızlarınıOnlar bütün şimdileri, bütün zamanlaraBir gül parasına kıza bir gül alsaBilirdim odur en kırmızı aşk diyorlardıKalbimin en doğusunda bir yalan dünya vardı. Kim bir şairi kırsaŞair gider uzun bir dizeyi kırar meselaBilirim kim dokunsa şiireEline bir kıymık kırılmış dizeleri tamir etmez zamanYorgunum oysaDurmadan kendime bir tunç uyak aramaktan. Aşkın kanununu tahsil etmiştim kalbimin en doğusundaBoş salıncaklar gibi gıcırdayarak konuştum karanlıklaKediler gibi bir denize bıraktım kalbimiKırmızı bir sandal gibi,Arka sokaklarda sarhoş konuştum konuştum,Allah büyüktür diyen insanlar dili bisküvilerinin bir pastayla konuşması gibiYumuşak ve kremalı konuştum leylaklar açardı boynumdaMor ve pembe konuştum karanlıklaGece açılıp gündüz kapanan bir parantezdim,Sözler vardı içimde işe yaramayanSözlerle konuştum karanlıkla...Önce söz yoktu kalbimin en doğusundaSözler...Bir yağlı urgandı acıyı boğmaya yarayan. Ah'lar Ağacı Pulbiber Mahallesi Tarihi Mahallemizde fazla aşk, fazla kediyi, fazla kedi fazla felaketi kovalardı. Havaya ateş eden tabancalardı isli binalar. Herkes şiir kişisiydi, Zeyna şiir kedisi Gözleri fotoğraflarda kırmızı çıkan bir albino Herkesin badiresi vardı, herkesin felaketi Alışverişlerde bir badireye iki felaket trampa. Bir deliydi mahallemiz ilaçlarını içmeyi unutmuş Mahallenin sapığı mantosunun önünü açıp Düşlerinin pul pul dökülen derisini gösterdi Leman'a Minör hayatların majör depresyonu, Eklem yerlerinde iyileşmezdi egzama. Ay sedefe yakalanmış yüzüyle Saklanırdı bulutların arasında Aniden açılan bir bavuldan Sokağın ortasına, tekerlenerek çıkardı sonra. Fazla sıkmaktan kopmuş diş teller sarkardı ağzımızdan Dükkân çoktan senindi bizde ahenk kalmış olsa. Komşulaar… Komşular! Yetişin ritmimi bozdular. “Sus kıııızz somyanın yayı mı fırladı bir tarafına…” Mahallemizde her şey grafiti sanatına hizmet ediyordu Sprey boya kusardı duvarlarımız sabahları “Çöp tenikesini orozpu karı gibi gezdirme lan” Şiir şiir olalı böyle şiirsizlik görmemişti. Acılarınızın karnı bahar olmuş madam dedi Zeyna! Kelimeler içimde film çeviriyorlardı Karnımdan şarkılar çıkacak Zeyna dedim Karnımdan ışıklar… Karnım otuz yedi ekran bir televizyona dönüşecek Ve izlenme oranı yüksek bir paranoyak gibi, Güneş sisteminden uzaklaşan bir gezegen gibi Karnımdan çıkan şiirleri yazacağım. Ve sonra göbek deliğime basıp şiiri kapatacağım. Bu son derece acıklı durum için ne yapabiliriz Zeyna? Elleri titreyen Türkan Şoray için ne yapabiliriz, Leğende çırpınıp duran balıklar için? Ay böyle tencere kapağı gibi yuvarlanırken sokakta Ortalığa çeki düzen verecek bir kadın lazım Önce acısını almak, Şerit şerit soymak, sonra bekletmek biraz tuzlu suda… Kara sularını akıtmak lazım. Bunlar bizim tariflerimiz, mahallemizin Kim koklasa hayat pişirmiş bu kızları der. Dünyaya bir kadın eli değse Zeyna! Şöyle ağır bir hali gibi çırpılsa Tozlar havalansa… Pulbiber Mahallesi .
Yayınlanma 1006 / Son Güncelleme - 1010 Türk Edebiyatında pek çok önemli kadın şair bulunmakta. Bu isimlerden birisi de şüphesiz ki Didem Madak. Türk edebiyatının önemli isimleri arasında yer alan Didem Madak doğum tarihi olan 8 Nisan'ın geçmesiyle araştırılmaya başlanmış durumda. Sizler için Didem Madak'ın hayatını, sözlerini ve şiirlerini derledik. DİDEM MADAK KİMDİR? Didem Madak 1970 yılında İzmir'de dünyaya gelmiş Türk şairdir. Sombahar, Ludingirra adlı dergilerde şiirleri yayınlanan Didem Madak kısa sürede adından söz ettirmiştir. DİDEM MADAK HAYATI Didem Madak 8 Nisan 1970 yılında İzmir'de dünyaya gelmiştir. Anne adı Füsun'dur. Füsun hanım'da tıpkı Didem Madak gibi kadın şairlerden biridir. Füsun hanım Didem Madak doğmadan önce yazmış olduğu bir şiiri olan "Uzun siyah saçlı kız" da Didem Madak'tan bahsetmiştir. Şiir'de Didem Madak için Işıl adı ile söz edilmiştir. Didem Madak'ın anne ve babası da öğretmendir. Çocukluk yılları oldukça zorlu geçmiştir. Didem Madak'ın babası 1980 darbesinden sonra çalıştığı okuldaki müdürle tartışır. Bunun üzerine babası Burdur'dan Uşak'a sürülür. Yine öğretmen olan annesine tayin izni çıkmaz. Bu yüzden Didem Madak annesi ile birlikte Burdur'da yaşamaya devam eder. Babasından uzak büyüyen Didem Madak ülkenin çalkantılı dönemlerinde annesi ve diğer kız kardeşleri ile zorlu günler geçirir. Didem Madak'ın annesi Füsun Hanım evlatlarına kol kanat gerer. Her türlü kötülüklerden korur. Didem Madak 13 yaşına geldiğinde annesini kaybeder. Füsun hanım beyin tümör'ü rahatsızlığından dolayı 38 yaşında hayata gözlerini yumar. Didem Madak'ın hayatı bu noktadan sonra daha da zorlaşır. Didem Madak annesini kaybettikten sonra onun şiirlerini okur. Annesinin izinden gitmek için onun gibi şair olmaya karar verir. Füsun hanım vefat ettikten sonra babası başka biri ile evlenir. Bu evliliği kabul etmeyen Didem Madak babası ile ilişkisini kesme kararı almıştır. Yaşamış olduğu tüm bu zorluklara rağmen Didem Madak hayata dört elle tutundu. Üniversite eğitimine devam etmek için Dokuz Eylül Üniversitesini kazanmıştır. Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk bölümünden mezun olamadan okulu bırakır. Didem Madak üvey annesi ile yaşamak istemediğinden dolayı üniversite öğretiminin birinci sınıfında biri ile tanışır. Bu kişi ile gizli bir evlilik yapma kararı alır. Evliliğinin ardından okulu bırakmıştır. DİDEM MADAK NASIL ÖLDÜ? Didem Madak mutsuz bir evlilik yapmıştır. Bundan dolayı pişmanlık duymuştur. Geçimini ve hayatını devam ettirmek için pek çok farklı işte çalıştı. Yapmış olduğu evlilikten dolayı pişmanlık duyan Didem Madak bu evliliği uzun yıllar sürdürmez ve eşinden ayrılmaya karar verir. Didem Madak boşandıktan sonra pek çok maddi sıkıntı ile karşılaşır. Evinden ayrılmak zorunda kalan Didem Madak artık bir Bodrum katında yaşamaya başlamıştır. Didem Madak'a zorlu hayat koşullarından sonra bir de kanser hastalığına yakalanmıştır. 24 Temmuz 2011 günü İstanbul'da vefat etmiştir. - Grapon Kağıtları - Ah'lar Ağacı - Pulbiber Mahallesi Didem Madak'ın Sözleri “Örtündüm ben. Her şeye karşı. Kadın kimliğimden de sıyrıldım. Bu beni rahatlattı.” " Bodrum katları Rutubete dayanıldığı sürece şiir yazmak için çok iyi yerler.” " Ben acılarımın başını evcimen telaşlarla okşadım bayım. " Didem Madak'ın Şiirleri - Çiçekli Şiirler Yazmak İstiyorum Bayım - Siz Aşktan N'anlarsınız Bayım - Iris'in Ölümü - Annemle İlgili Şeyler - Ağlayan Kaya - Samson ve Dalila Kaynak Haber Global
didem madak en güzel şiirleri