🌔 Eski Sevgiliye Neden Öfke Duyulur

Sevgilinizle kavga ettiniz ve onu küstürdünüz. Bu kez kozlar sevgilinizin elinde ve onu kaybetmemek, gönlünü almak istiyorsunuz. O halde sizin bu yazıdaki önerilere ihtiyacınız var. İşte kendinizi affettirmenin 10 farklı yolu. Ama genelde alışık olduğumuz kısa rock’n surf parçaları albümde biraz daha uzun biçimde karşımıza çıkıyor. Hatta albümü açan As The Dark Wave Swells ile kapatan Rising East (2) Ayrılık sonrası eski sevgiliye ait tüm eşyaları, onun aldığı veya onu hatırlatan her şeyi elden çıkartmak önem taşıyor. (3) Yas sürecinde sosyalleşmek ve dostlarla vakit geçirmek işe yarıyor. (4) Ayrılık sürecinde yeni hobiler elde etmek veya eski hobilere ağırlık vermek keyifli anlar yaşanmasını sağlayabiliyor. Eski Sevgiliye Kapak Sözler Genellikle insanlarda kaya etkisi uyandıracak sözlerin çoğu eski sevgili için kullanılır. Siz de ayrıldığınız sevgiliniz için ağır kapak sözler bulmak istiyorsanız yaşadıklarınızı gözden geçirebilir ya da size ilham verecek bazı materyalleri kurcalayabilirsiniz. Erkeklerle bir randevuya çıkmadan önce sosyal medyada hiç kimseyi takip etmemeli, ve aslında Google’da da aratmamalıyız. Bir karar vermeden önce biriyle tanışmak için söylenecek bir şey var, ama aynı zamanda çıktığımız yeni erkeğin eski sevgilisine sormak istediğimiz milyonlarca soruya sahibiz. Her ilişkinin farklı olduğunu bilmemize rağmen, neyin yanlış Önüne gelene acımıyor. Megadeth’in en karanlık albümü budur. İçi nefret ve öfke doludur. “Bunların sebebi nedir” dediğinizi duyar gibiyim. Hemen cevaplayayım; Chris Poland. Bu konuya, Chris Poland’a yazılmış Liar şarkısında değineceğim. Albüm üç buçuk dakikalık bir intro ile merhaba diyor dinleyenlerine. eskisevgiliye mektup: arkadaşlarıma sormana gerek yok, gerçekten iyiyim. kendine iyi bak, beni düşünme. ve buraya senin için gelmedim, cidden. Reboundilişkinin bir parçası olman durumunda her zaman eski sevgiliyle kıyaslanman söz konusu olacaktır. Bu durumda kendi kendine neden bu şekilde bir hal içerisinde yer aldığını sorabilirsin. Karşılaştırmalar zaman zaman çok sessizce dahi gerçekleştirilebilirler. Bunun için çok dikkatli olmalısın. Büyüsonucunda eski sevgili ayrıldığı kişi için büyük bir pişmanlık içerisine girer ve sevdiğini yeniden anlar. Daha sona gelip özürler diler ve onu affetmesi için sevgilisine yalvarır. Bu şekilde tekrardan mutlu bir hayat elde etmek mümkün olur. Eski sevgiliye yapılan büyülerin etkisi de kalıcıdır. 8wi4h. İlişkiniz bittiği halde eski sevgilinizi hala düşünüyor ve onu özlüyor musunuz? Zaman zaman onu düşünmeniz, onunla barışma planları yapmanız ya da size geri dönmesini ummak da ayrılık sürecinin bir parçası. Ancak bu süreçte bitmiş bir ilişkiyi canlandırmaya çalışmanın ikiniz için de iyi olmayacak. Bunun yerine ne kadar acı verici olursa olsun onu unutmaya çalışmalısınız. İşte derlemesiyle eski sevgilinizi unutmanın yolları İletişim kurmayın İlişkiniz bitmiş olmasına rağmen hala onunla iletişim kuruyorsanız, unutmanız pek de mümkün değil. Ayrılığın başlarında belki birbirinize karşı öfkenizi kusmak belki de bu geçiş sürecini kolaylaştırmak için iletişim kurmaya devam etmiş olabilirsiniz ancak bu sürecin uzaması ikiniz için de iyi olmaz. Onunla her konuşma ya da birkaç mesaj bile sadece başa dönmenize sebep olur. Ne kadar zor olursa olsun onunla tüm iletişiminizi kesmeniz, unutmak için atabileceğiniz en büyük adım. Bu konuda kendinize güvenemiyorsanız, her zaman yanınızda olan arkadaşlarınızdan sizi durdurmaları için yardım isteyebilirsiniz. Çevrenizi değiştirin Uzun süreli bir ilişki yaşadıysanız eski sevgilinizle ortak bir çevreye sahip olmanız ve sizi gören herkesin onu sorması muhtemel. Ancak bu süreçte onu hatırlatan herkesten uzak durmanızda fayda var. Bu yüzden ortak arkadaşlarınızla görüşmeyi kesin ve size eski sevgilinizi soran kişilere ayrıldığınızı, bu konuda konuşmak istemediğinizi söyleyin. Onunla ilgili konuşmak ya da neler yaptığıyla ilgili haber almak istemeniz doğal ancak bu isteğinizden kurtulursanız o kadar çabuk unutursanız. Bu durumda yeni bir çevre edinmeniz, size yardımcı olabilir. Yeni anılar edinin Eski sevgilinizi özlüyorsanız, onunla gittiğiniz yerlere gitmek, birlikte izlediğiniz filmleri izlemek hatta onun sevdiği bir yemeği yemek bile size acı verebilir. Ancak bazen bir şeyleri aşmanın tek yolu onların üstüne gitmektir. Onunla gittiğiniz yerlere sevdiğiniz bir arkadaşınızla gitmeniz ya da birlikte izlediğiniz bir filmi tek başınıza izlemeniz ilk başlarda sizin için zor olsa da zamanla anlamlarını kaybetmeye başlayacaklar. Hatta bu şekilde yeni anılar oluşturarak eskileri unutmaya başladığınızı fark edeceksiniz. Tabii onunla birlikteyken yapmayacağınız şeyleri denemeniz için de iyi bir zaman. Flört edin Ne kadar klişe durursa dursun gerçekten de bazen "çivi çiviyi söker" taktiği işe yarıyor. Elbette yeni bir ilişkiye henüz hazır olmayabilirsiniz ancak dünya üzerindeki son erkeğin eski sevgiliniz olmadığını hatırlamanızda fayda var. Dışarı çıkıp birkaç kişiyle flörtleşmek, yeni insanlarla konuşmak, birinin sizinle ilgilendiğini görmek işe yarayabilir. Böylece hem ayrılıkla zedelenen egonuzu tamir edebilirsiniz hem de yeni bir ilişkiye hazırlanmaya başlayabilirsiniz Kötü anılara odaklanın Eski sevgilinizi düşünürken muhtemelen aklınıza hep birlikte geçirdiğiniz güzel günler ve birbirinizi ne kadar çok sevdiğiniz geliyor. Ancak bir zamanlar güzel giden ilişkiniz bir şekilde bitti ve bitmesinin de sebepleri var. Eski sevgilinizi unutamıyorsanız, ilişkinizin son zamanlarında yaptığınız tartışmaları, sizi ayrılığa götüren sebepleri aklınıza getirin. Hatta eski mesajları okumanız pek faydalı olmasa da ilişkinizin son zamanlarındaki mesajlarınıza bir göz atmanız iyi olabilir. Birbirinize karşı ne kadar kırıcı olabildiğinizi hatırlamanızda fayda var. Hayali senaryolar kurmayın Eski sevgilinizin size geri döndüğü, tüm hatalarını anladığı ya da çok pişman olduğu ile ilgili senaryolar kurmaktan vazgeçin. Hiç kimse tam olarak değişmez ya da tüm hatanın kendisinde olduğunu kabul etmez. Onun ayrıldığınız kişi olduğunu hatırlayın ve olmayacak hayali senaryolarla kendinizi daha fazla yıpratmayın. Ayrıca aynı şekilde hatayı sürekli kendinizde arayıp "öyle yapsaydım şimdi bu durumda olmazdık" gibi cümlelerle kendinizi sorgulamanız da size bir şey kazandırmayacak. Hayallerinizi geçmişe değil geleceğe yöneltin. Yalnız kalmamaya çalışın Çok sosyal bir insan olmasanız bile bu süreçte mümkün olduğunca yalnız kalmamaya çalışın. Çevrenizde birlikte zaman geçireceğiniz insanların olması, kafanızı meşgul edip sizi eski sevgilinizden uzaklaştırabilir. Dışarı çıkıp yeni insanlarla tanışın, arkadaşlarınızla buluşun ya da ailenize vakit ayırın. Görüştüğünüz insanlara eski sevgilinizi ya da bitmiş ilişkinizi anlatmak yerine onların hayatlarını, sorunlarını dinlemeye çalışın. İlk başlarda bu size zor gelse de zamanla kendi sorununuzdan uzaklaştığınızı fark edeceksiniz. Haberler > Eski Sevgilinin Neden Eski Sevgili Olduğunu Açıklayan 5 İç Acıtıcı Yaşanmışlık - 1119 - 1124 Yılın son gününde size sevgilinizi elinizde tutmanız için, bir takım yaşanmışlıklardan süzülen tecrübelerimi aktaracağım ki yeni yılda sevgiliniz eski sevgilinize dönüşmesin. Bizim gibi tecrübe sahibi kişiler size yol göstermezse nasıl öğreneceksiniz ki? Mesela eski sevgiliden zekat alınır mı, mesela sevgilinize mobbing yapılıyorsa ne yapmanız gerek gibi şeylere değineceğim. Feyiz almanız dileğiyle çok güzel bir yıl dilerim... Ve mutlu bir ilişki. 1. Eski sevgiliye zekat düşer mi? Bizzat başıma gelmiş vahim durum. Bu ne saçma bir olay! Bu ne aymazlık, sen ne boktan bir adamsın! Ne biçim bir insan evladısın dediğinizi duyar gibiyim. Açıklamama izin verin. Sene 1997, tıp fakültesinde okuyorum 2 yıl sonra atıldım kardeşim de okuduğu için babam bize çok deli para yollayamıyor, başarılı bir öğrenci olmadığım için burs falan da yok, devletin 3 ayda bir verdiği krediye bakıyoruz. Ben de ara sıra özel ders vererek belimi doğrultmaya çalışıyorum, kardeşim ise salak! bi bok yaptığı yok afedersiniz. Sanırım annem benden gizli ona koltuk çıkıyordu. Neyse konumuz bu ayrımcılık değil, konu benim. O dönem okul hayatımdaki çalkantılarım özel hayatıma da aksetti ve sevgilimden ayrılmak zorunda kaldım, yani beni terk etti... etti. Neyse bu o kadar önemli değil. benden ayrıldı ama aynı semtte oturduğumuz için rastlaşıyoruz hala. Bir gün sabah beni aradı görüşmek istediğini söyledi. Tamam dedim, işte pişman oldu geri dönmek istiyor. Sesinde bir hüzün bir buğu vardı içim acıdı fazla üzerine gitmemeye karar verdim. Tekrar deneyelim derse zorlamayacak evet diyecektim. Kendisi büyük bir şirkette çalışıyordu, bu nedenle bir pazar günü Piyer Loti'de buluştuk. Ben dalgın dalgın uzaklara bakıyor, ara sıra kahvemden bir yudum alıyor ve olanca karizmamı sergiliyordum ki zaten pek fazla yoktu. Diaze diye lafa girdi, 'Sus!' dedim, şu anın güzelliğini bozma. 'Ama sana söylemem gereken...' dedi, işaret parmağımı dudaklarına götürüp sus işareti yaptım ve hafifçe gülümsedim. Anlıyorum dedim! ciddi misin? diye sordu tabii ki dedim ve 'ben de varım' diye bir şaşkınlık oluştu neye varsın? dedi, tıpkı 'dediklerini anlamadım' gibi bakan bir köpek yavrusu gibiydi. 'E yeniden başlamaya tabii ki' diye ağzımı yaya yaya konuştum. Bir an duraksadı ağlayacak sandım... Sen beni yanlış anladın dedi. Kendimi toparlamama izin vermeden 'ben bu yılki zekatımı sana vermek istiyorum' dedi. Eski sevgilimin dini yönünün kuvvetli olduğunu biliyordum ama bana zekat vermek?? Sordum soruşturdum öğrenciye zekat düşüyormuş, tanıdığım en düşkün !! öğrenci sensin dedi, artık sevgili de olmadığımız için sana verebilirmişim zekatımı dedi. Bir yandan içimde derin eziklikler, bocalama, şaşkınlık yaşıyor bir yandan da eski aşkımın zekatının ederini hesaplamaya çalışıyordum. Kendi içimde yaşadığım bu utanç bana yeterdi. Hiçbir şey söylemedim. Sustum, uzaklara daldım, az önceki karizmam düşkün seviyesine kadar inmişti. Sevgilim masaya ÖSYM zarfı gibi beyaz, uzunca bir zarf bıraktı, adres kısmındaki şeffaf naylondan içindeki paraların yeşil, turuncu renkleri gözüme çarpıyordu ve sessizce kalktı. Eli cüzdanına gitti. Elini tuttum sadece 'ben öderim' diyebildim. Gelen hesabı zarftan çıkardığım parayla ödedim. Piyer Loti yokuşunu inerken parayı zarftan çıkarmadan saydım. Kendi acizliğime ağlarken kankaları aradım soluğu Nevizade'de aldık. Hayatımda ilk defa aldığım zekatı kutladım. Eve gittim bugünün parasıyla rahat bir lira vardı! Almasa mıydım?! 2. Sevgilisi tartışırken mal mal bakan erkek. Yaptığı hareket doğru ancak eksik olan erkektir. Zira bir erkeğin hayatı boyunca karşılaşabileceği en boktan durumlardan birisi sevgilisi başkasıyla tartışırken onun yanında olmaktır. Böylesine iki ucu boklu değnek bir durumu isteseniz bulamazsınız. Çünkü böyle bir durumda sergileyebileceğiniz iki davranış biçimi vardır, bakalım;1. Davranış biçimi, 'sevgiliye destek olmak'Böyle bir durumda sevgilinizin “ben senin korumana muhtaç mıyım?” çıkışı yapması son derece olasıdır. Zaten gerilmiş olan kadının “ne yani, ben kadınım ve zayıfım beni ancak bir erkek koruyabilir öyle mi? benim fikrim, aklım, düşüncelerim, sözlerim yok, kendimi koruyacak cesaretim, mantığım, sözlerim yok da mı sen devreye giriyorsun? istersen ben gideyim siz birbirinizi bıçaklayın, sağ kalan beni kazansın ha?” deme ihtimali çok yüksektir. Hadi diyelim kadın bu durumu sineye çekti ses etmedi, bu sefer de karşıdan salvolar başlar. “hah avukatı da geldi, sevgilin diye illaki onun yanında mı olmalısın? senin kendi aklın, muhakemen yok mu? körü körüne kadınlara olan ilginden dolayı olaya girmen yakışık alan bir hareket mi?” diye diye sizi bitirir. Bütün bunlardan çekindiğiniz için 2. bir yolu seçebilirsiniz; 2. Davranış biçimi, 'sessiz kalmak'Sevgiliniz ile hasmının tartışmasını sanki dışarıdan bir göz gibi seyretmeyi tercih edebilirsiniz. Ancak böyle bir durumda da “ya ben senin neyinim? yaşadıklarımızın, aşkımızın hiç mi kıymeti, ağırlığı yok ki mal gibi bakıyorsun? haklı olduğumu gördüğün halde neden susuyorsun? senin gözünde benle o bir mi? aynı mıyız yani biz onunla? neyin peşindesin, ne demeye çalışıyorsun?” çıkışının gelmesi ihtimaller dahilindedir. Burada da kalmaz grup içerisinden “sevgilisine sahip çıkmıyor, belli ki sevmiyor” söylentileri yükselmeye başlayabilir. Ayrıca bu sessizliğinizden cesaret alan karşı taraf, “bak sevgilin bile sana arka çıkamıyor, haksızsın işte” duruşunu benimseyebilir. Peki ne yapacağız? yani savunma, objektif olma, biz ne yapacağız? Çok basit, bir yerinize sancı girmiş gibi yere yığılacaksınız! Bir nevi ölü taklidi yapacaksınız. İlgi bir anda size yönelecek, “neyin var” diye koşarak yanınıza gelen sevgilinizi alıp ortamdan uzaklaşacaksınız, bu kadar basit. Bakın sakın bir delilik yapıp yukarıdaki iki yoldan birine sapmayın, apandisit sancısı, böbrek ağrısı, bıçak gibi giren ağrı ile ilgiyi üzerinizde toplayıp ortamdan kaçın, bana dua ikinci yolu tercih ettiğim bir kavga sonrasında sevgilimin oracıkta eski sevgilim oluşuna şahit olmuştum. Elleri cebinde, mağrur, usul usul yürüyerek eve dönmüştüm. 3. İşyerinde eski sevgiliye "mobbing" yapan dürzü. Tabi bu olay gerçekleştiği sırada eski sevgili değildik. Bildiğin sevgiliydik, ancak benim mobbing karşısındaki çaresizliğim, olaya yeterince el koyamam karizmamı yerle bir etti. Orhan yüzünden gül gibi sevgilimden oldum. Mobbing sadece uygulanan kişiyi değil, dolaylı olarak birçok kişiyi etkiliyor. Anlayın ne mene bir şey olduğunu. Orhan, Allah belanı versin Orhan!21 Mayıs 2001-Ne oldu hayatım, canın sıkkın gibi?-Yok bir şey ya, işyerinde canım sıkıldı mu?-Değil ya.. amaan boş ver...25 Mayıs 2011-Nasıl geçti günün?-Bok gibi-Hayırdır? neden?-Boş ver, hatırlayıp da iyice sıkılmasın canım29 Mayıs 2011-Nasıl, işyerinde işler düzeldi mi biraz?-He düzeldi-Düzelmemiş düzeleceği de yok-Oo küfür de ediyoruz artık?-Gel sen çalış Orhan a..ığıyla da küfretme?-Orhan?-He Orhan... Yavşak Orhan, piç, Haziran 2011-Orhan'la aran nasıl eheh meheh-Bak çok ağır konuşurum kaldıramazsın-Aa ciddisin sen, ne yapıyor bu Orhan kızım?-Adını anma evladının hiç...İşte böyle böyle anlıyorsunuz ki, bir kodumun evladı işyerinde sevgilinize mobbing yapıyor. Allah kimseyi mobbinge uğratmasın, daha da önemlisi kimseye mobbinge maruz kalan sevgili nasip etmesin. O mobbingçi evlatları yüzünden kaç yuva yıkılıyor, kaç ilişki bitiyor ben bilmiyorum. Elinizden hiçbir şey gelmeden, kenardan sevgilinizin acayip bir şeye dönüşmesini izliyorsunuz. Ben konuşayım diyorsunuz, hayır diyor. Patrona söyle diyorsunuz, hayır diyor. Dövelim diyorsunuz, hayır diyor. Taktik veriyorsunuz, kabul etmiyor. E ona hayır buna hayır, bu işin sonu ne olacak? Ben her gece senin Orhan'a küfretmelerini mi dinleyeceğim? Orhan aşağı Orhan yukarı, Orhan şunu dedi, Orhan bunu dedi. Orhan da ne pis, ne yüzsüz, ne a..n evladı ki, sevgilisi olan kadına mobbing yapma cesaretini buluyor. Bir yandan işkilleniyorsunuz da Orhan'ın heyula gibi biri olduğundan. Böyle bir gün sevgilinizin işine gidip görüneyim istiyorsunuz, ama işe yaramazsa sevgilinizin 'kalıbını senin, herif daha da azıttı' diyeceğinden çekiniyorsunuz. Ya Orhan; 'sen misin lan bunun sevgilisi? ikinizi üst üste koyup derse? Ya Orhan şirketin ortasında sizi edip bırakırsa? Ya bütün ofis size gülerse? 'ahahahaha şunlara bak, Orhan ikisini de sıraya dizdi' derlerse. Orhan ben senin a..na koyayım. Öyle pis bir şey yapıyorsun ki elim kolum bağlı, hareket alanım yok. Sevgilime mobbing yapıyorlar diye ne yapayım ben lan? Ne yapabilirim yani? Orhan sen çok pis bir o..spu çocuğusun ben sana diyeyim. Ama tıknaz biri olduğunu öğrendiğim gün, ağzının ortasına edeceğim tabii ki, meğer Orhan ilkokulda, hoşlandığın çocuğu, kızı örselemek gibi, sevgilimden hoşlandığı için mobbing yapıyormuş. Öğrendiğimde iş işten geçmişti. Şimdi ara sıra haberleri geliyor, beraber mobbinge çıkıyorlarmış, kenefte bulur misali... 4. Eski sevgilinin "Bedük" kılıklı arkadaşı Türkiye’de bir erkek yoktur ki sevgilisinin Bedük kılıklı bir erkek arkadaşı olmasına rıza göstersin, varsa da bu arkadaştan hoşlansın. Bak şimdi düşün, gece barda sevgilin ile oturmuş bir şeyler içiyorsun, eğleniyorsun. Derken kapıdan kel, sakallı, eli kolu, başı ayrı oynayan, takım elbiseli, gecenin o vakti güneş gözlüğü takmış biri giriyor ve ortama biraz bakındıktan sonra sizin masaya geliyor. “ne haber kız Aysu, nerelerdesin” diyor Aysu’nun sizi tanıştırmasına fırsat vermeden “aa pardon görmedim ya ben Cenkeren” diyor. Sen istemsiz bir şekilde “Cenk Eren ile bi akrabalığın var mı” diyecek oluyorsun, cebinden bir şey çıkarırmış gibi yapıp “a dur not edeyim bunu… bakalım evet sen bu espriyi yapan 1517'nci kişisin ahıahıahıahı” diye anırıyor. Şimdi kim ister sevgilisinin böyle bir arkadaşı olsun? Kim sever lan bu adamı? Aysu sana aşk olsun, Cenkeren senin de Allah belanı versin emi, anırgan piç! Siz siz olun bu Cenkeren'lere prim vermeyin. Masanıza yaklaştığını gördüğünüz an, derhal hamle yapıp, hayırdır birader bir şey mi istedin? deyin. Sevgiliniz araya girip de 'Aa aşkım o bizim Burkuntay' derse, senin Burkuntayını, otur oturduğun yerde diye perdeleme yapın. Yoksa bu Cenkeren, Burkuntay piçleri sizi sevgilinizden edecek. Hayır bir şey diyeyim mi, sevgilinizi elinizden almıyor bunlar, sadece ayrılmanıza sebep oluyorlar bir şekilde. Sonra başka çiftleri ayırmak için, sakalı iyice uzatıp, saçı kazıtıp, güneş gözlüklerini takarak piyasaya çıkıyorlar. Derdiniz ne olm sizin? 5. Bir türlü hediye beğendirilemeyen sevgili. -Ya canım hani geçen doğum gününde aldığım kazağı giysene-Haa yok ya o çok kalın gelir şimdi-Ne alakası var yahu, hava 13 derece anca o keser seni, zaten üşüyen birisin!?-Yok yok kotun üstüne olmaz o, koy giyeceğim ben-Nasıl? yahu “aa kotumla çok iyi gider” diye sevinen sen değil miydin?-Öyle dimi, bunu giyeyim bak bu nasıl aynı o gibi-İyi giy de niye bu kadar ısrarcısın giymemek konusunda?-Sen niye giymem için ısrarcısın bu kadar?-Değilim tamam giy istediğini-Aaa düşürme yüzünü onu da giyerim giymedi, çünkü öyle bir kazak yok, çünkü doğum gününde hediye etmemin hemen ardından ilk fırsatta gidip değiştirmiş kazağı. Tamam değiştirsin, biz de yeri geliyor değiştiriyoruz, ama bunu desin bana. “Aa nefis”, “oo harika”, “aldığım en güzel hediye”, vs. deyip de ertesi gün koşa koşa değiştirmeye gitmek, bunu da hediyeyi veren kişiye söylememek nedir arkadaşım?Şimdi bazıları “seni düşünmüş, kırmak istememiş” falan diyecekler ama alakası yok. Göz göre göre yalan söylüyorlar. Hayır bir değil, iki değil, alınan her hediye değiştirilir mi? Yahu biblo alıyorsun, gidip onu bile değiştiriyor, yerine vazo alıyor misal. Biblo bu be, koy işte anı diye bir köşeye derdin ne lan senin? Bence bu kızlarda değiştirme hastalığı var. Verilen bir hediyeyi o şekliyle kullanırlarsa başlarına bir iş geleceğini falan düşünüyorlar. Dikkat edin arkadaşları bunlara hediye verirken ilk cümleleri “değiştirme kartı içinde canım”dır, niye? Çünkü onlar da biliyor bunun manyak olduğunu. Demem o ki eğer sevgilinize arkadaşları hediye verirken çok sık “değiştirme kartı içinde” diyorsa siz de bu kızlardan birine denk gelmişsinizdir. Moralinizin bozulmaması, üzülmemeniz için bu kıza ya gıda maddesi, salam, sucuk, çikolata falan hediye edin ya da nakit para verin. Kafanız rahat sana aldığım DVD nerde izleyelim-Twilight izlesek?-Yok yahu nerede benim hediye ettiğim film bulamadım burada-Gel LOTR serisi yapalım?-…-Harry potter?DVD bu yahu onu da mı değiştirdin?? Bonus - Sizden ayrılmayı düşünen sevgilinize gaz veren yakın arkadaşı. Gelin önce sevgilisinden ayrılmayı düşünen erkek ve erkek arkadaşının konuşmasına kulak verelim;-Olm ayrılıcam ben galiba Merve’den-Hadi ya neden?-Olm anlaşamıyoruz biz, biliyorsun olayları-Kanka iyi düşün, doğru karar ver-Çok düşündü ya, bitireceğim...-Hayat senin abi, nasıl uygun görüyorsan öyle basit, yalın, kararı arkadaşına bırakan, ama söylemesi gerekeni de söyleyen bir kanka de sizden ayrılmayı düşünen sevgilinizle onun en yakın arkadaşının konuşmasına kulak kabartalım;-Ben galiba Kerem’den ayrılacağım-Hadi ya neden-Anlaşamıyoruz ya, biliyorsun olayları anlattım-Haa biliyorum sinem karısı dimi-O da var, doğum günü meselesi var, partiye gitme meselesi var, geçen dışarıdayken araması var, hani bağırıp çağırdı, ailesi var, var oğlu var-Kızım dibine kadar haklısın sen, kerem’in bazı şeyleri sindirmesi lazım, bir sevgilisi olduğunu kabul etmesi lazım artık. Hala sevgilim var ama müsaitim ayaklarında geziyor, bana birle yazmıştı senden önce anlattım sana, Sermin’e de yazdı, yazmadığı kim kaldı sınıfta? Bunları sana en başında demem gerekirdi ama diyemedim, seviyorsun Kerem’i aranıza girmek istemedim. Ama seni hak etmiyor bunu bil evet-Öyle tabi, çıkma yıl dönümünüzü unutmadı mı abi? Yıl dönümü ya başka neyi hatırlayacaksın bunu unutuyorsan? Öl yani daha iyi, orada öl abi. Ama umurunda değil, çünkü seviyorsun onu ve bunu biliyor ya kullanıyor senin sevgini. Ayrılabileceğini göstermen tabi, burnu sürtsün biraz. Değerini anlasın, kıymetini bilsin. Abi sınıfın en güzel kızıyla çıkacaksın hala ciğeri beş para etmez kaşarlarla takılacaksın bunu da normalmiş gibi göstereceksin, e gel üstüne beni de yani, üçlü yapalım yani. Dur demen lazım evet-Lazım tabi, ağzına senin ya, senin için üzülüyorum ben kızım, uzaktan bakıyorum size de içim cız ediyor, benim arkadaşım yakışmıyor oraya diyorum, onun yeri bu hayvanın yanı değil diyorum. Ya bi kere senin yanında, sen arkanı dönmüşken Adasu’nun bakarken yakaladım abi onu, gördüğümü gördü, güldü böyle yılışık yılışık sana söylemek için zor tuttum kendimi çünkü çok mutlu görünüyordun bozmak istemedim, sebebi ben olmak istemedim, sen gör istedim onun gerçek mi?-Sahi tabi, ya yine de iyi düşün, doğru karar ver, hayat senin tabi, mutluysan, bütün bunlara katlanırım diyorsan ayrılma tabi, ama ben olsam aylar öncesinden ayrılmıştım Kerem’den. sen daha iyilerine işte-Düşün tabi…Güzel kızın yanındaki çirkin kızlardır bunlar ve anlattıklarının tek kelimesine bile inanmazlar, maksat benim sevgilim yok onun da olmasındır. Şahit olduğunu söylediği şeylerin hiçbirine gerçekten şahit olmamıştır ya da %100 abartma ile anlatıyordur. Eğer çiftimizi ayırmayı beceremezse, Kerem’in bir köşede kıstırıp “benim hakkımda niye yalan şeyler konuşuyorsun?” diyeceği kızdır bu. İşte o zaman da kız arkadaşını satacak, Aslında Merve’nin Kerem’e yakışmadığını iddia edecektir. Tutturana yakın arkadaşı, anında sezip hayatınızdan dışlamazsanız er geç sizi ayıracaktır. Sonra gelip bana ağlamayın, sizi uyarıyorum ben. Benimki gitmiş kıza 'Diaze çift vurup tek sayıyor' demiş. Sevgilim o ne demek be deyince de, yalayıp yuttuğu kızın haddi hesabı yok demiş. Lan ben hayatında bir buçuk kadını çıplak görebilmiş biriyim bu nasıl bir fantezinin ürünü Allahsız!! Ama beni öyle görüyor demek ki hafiften ego yapmadım değil... Ama sevgili gitti işte bir kere, ego yapsan n'olcak? gururun sınanmasıdır. öyle saçma, öyle boka götüren bi durum..düşüncesi bile kafanızı si..ye yeter, afedersiniz nokta net. gelecek beklentiniz yoksa tamam pek kısa diğer alternatifleri deneyin. bir kere yürüdüğünüz, tökezleyip düştüğünüz yolda tekrar düşmek istemezsiniz. geri döndü de siktir çekmesi kaldı aq. ayrı olunan zamanlarda düşleyip, nasıl göt ederim, nasıl karizma yapıp siktir ederimin rüyalarını senaryoladığımız güzel göt etme, üzme, ayaklara kapanmasını sağlama şekillerim de olsa, o an gelse altıma falan işeyebilirim!? ben aynı benim ama eksildim biraz şimdi senin bana dönecek yüzün olsa bile benim seni kabul edecek yerim var mı bilmem denecek andır eger o donemde geri donecegi malum olmus gibi anilariniz yeniden depresirse affedeceginizden korkarsiniz bazen. ''senle yaşadım, sensiz yaşadım. bana yaşatçak neyin kaldı ki?'' diye cevaplanası durum bir sevgiliniz olduğunu, mükemmel bir ilişki yaşadığınızı bildiği halde bunu yapıyorsa; "mal"ın önde gideni olduğunu de bunu yıllardır üç dört ayda bir tekrarlıyorsa ve hayatına kimseyi almıyorsa, öfke dışında acıma hissettirir. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. Ayşe Şule BİLGİÇOluşturulma Tarihi Ocak 25, 2006 0000Bu hafta bilgiç bilgiç bir şeyler yazmak istemiyor hiç canım. İlk zamanlardaki gibi dertleşmek istiyorum açıkçası. Son zamanlarda sürekli Allah’a dua ediyorum; ’Allah’ım, bana değiştirebileceğim şeyler için güç, değiştiremeyeceğim şeyleri kabul edebilmem için de sabır ver’ ne tuhaf. Bazen en olmadık yerde, en olmadık şeyler bastırır ya beynine; garip bir sessizliğe bürünürsün. Dışardan bakıldığında hayatında hiçbir sorun yok gibi görünür. Hatta pek çok kişinin gıpta ettiği bir hayatın olduğu bile iddia edilebilir. Sevdiklerin yanındadır. Hatta aşıksındır. Sağlığında bir sorun yoktur. İşin kendi stresiyle devam etmekte, yüzün çoğunlukla gülmekte, hayat akıp geçmektedir. Ama işte o an gelir. Boğazında koca bir lokma kalmışçasına yutkunmak, yutkunmak, yutkunmak istersin. En çok anneni özlersin. Geçmişe döndürür beynin seni ister istemez. Yaşanacaklara inat yaşanmışlıklar çıkagelir aniden. Eski güzel günler. Daha yolun başındayken ki çocuksu hevesler. Eski sevgililer. Hele içlerinde arkandan gözü yaşlı bıraktığın varsa... ÇOK UTANIYORUM Elindekilerle kıyaslamaya oturur beynin geçmiştekileri; sen ne kadar ’dur yapma bu çok saçma’ desen de... Eski güzel günleri özlersin, şu an gönlün başka aşka yelken açmış olsa da. Eski aşka dokunduğun, beraber çıktığın ilk yolculuğun tadı gelir aklına. Sana kendini nasıl özel hissettirdiğini ve ne kadar mutlu olduğunu hatırlarsın onunla. Peki ya şimdi? Şimdi de mutlusundur aslında. Dedim ya aşıksındır hatta. Sorun yoktur hayatında. İçten içe kızarsın aklının bu geri dönüşüne. Aklın seni hiç takmaz bu sırada. Kızgınlığını umursamadan onu, yerine gelen yeni sevgili ile ince bir kıyasa sokar. Çırpınırsın, utanırsın... Şu anda çok mutlu olduğun, aşkım deyip boynuna atladığın, beş dakikanı ayrı geçirmek istemediğin yeni sevgiliye haksızlıktır çünkü bu. Düpedüz haksızlık. Ama aklın bunu da takmaz. Devam eder ince kıyasa; ’O şöyle olduğunda böyle yapardı, bu yapmıyor. O beni şöyle hissettiriyordu bu hissettirmiyor’ diye. Kıyas uzadıkça, beraber olduğun sevgiliye karşı duyduğun suçluluk duygusu da artar. Gel gör ki insan beyni bunu yapar. Aman diyeyim aramızda kalsın, ama şu aralar böyle bir suçluluk duygusuna kapılmış durumdayım. Durup durup eski sevgilimi, benim kırmızı kızımı, F650 GS’mi özlüyorum. FAZERCAN’A HALA AŞIĞIMFazerCan’la bir sorun yaşadığım için değil. Aksine onunla çok mutluyum. Kıyaslamak çok büyük hata zaten, çünkü biri elmaysa biri armut, ama ne yapayım beynim bana bu oyunu oynuyor. FazerCan’la her eve tıkıldığımız karlı, aşırı yağmurlu kış günlerinde yani bu günlerde GS’emle mevsimlere meydan okumamız geliyor aklıma. Ya da ne bileyim, FazerCan ile her çıkamadığım yayla yollarında GS’mi satarkenki gözü yaşlı hali geliyor aklıma. Tam yüreğimi kara bulutlar kaplamışken FazerCan’ın o vahşi bakışı döndürüyor çok şükür beni hayata. Aklım diyor ki, ’FazerCan’ı ne çok sevdiğini hatırla.’ Evet, onu çok seviyorum... Ama ben GS’mi de çok seviyordum. Biraz ayran gönüllü müyüm neyim?MOTOSİKLET HAREMİ Ne yapmak lazım Allah’ım. Oooof of... Vallaha buldum! Kesinlikle buldum. Harem kuracağım. Evet evet harem. Motosiklet haremi. Allah izin verir, sağlık verir, biraz da şu işlerimi açarsa, kazandığım tüm parayı bu işe yatırmaya razıyım. Muhteşem fikir. Harika bir hayal. Her şey hayal etmekle başlamıyor mu? Yirmi küsur sene bir motorum olsun diye dua edip, bir motorun hayalini kurmadım mı? Tamamdır bundan sonraki hayalim bir motosiklet haremi kurmak. Tüm sevdiklerimi bir arada bulabileceğim, şöyle bir uzandım mı; bir elim FazerCan’da, bir elim eski yarimde, gözüm bir Brutalle’de, sağımda bir 600RR, solumda bir GSXR 1000, karşımda S2R... Bu dünyada cenneti tatmış olurum vallaha...Polis, BMW R 1200 GS’ye emanetİstanbul Emniyet Müdürlüğü yoğunlaşan İstanbul trafiğinde Emniyet Kuvvetleri’nin daha da hızlı hareket etmesini sağlamak amacı ile 113 adet BMW R 1200 GS model motosikleti hizmete sokmuş. Ne de iyi R 1200 GS nasıl bir motordur derseniz. Kendileri 1171 cc hacimli motoru ile 100 beygirlik güç üreten, Entegre ABS frenlere ve konforlu standart donanıma sahip, kullanımı son derece keyifli bir motosiklettir. Gerek özellikleri gerekse performansı ile polislerimize pek yakıştığını düşünüyorum şahsen. Motosikletiniz sizi kullanmasınHiç düşündünüz mü motosikletiniz mi sizi kullanıyor, siz mi motosikleti kullanıyorsunuz? Bundan emin değilseniz lütfen ilk fırsatta ve adreslerinden motosiklet eğitimi ile ilgili bilgi alın. Motosikletinizin sizi kullanmadığına ikna olana kadar kendinizi eğitin. Bunu önce kendiniz sonra tüm motorcular için yapın. Benden söylemesi...

eski sevgiliye neden öfke duyulur