🐉 Ana Gibi Baba Gibi Şiiri
Banasenin gibi bakan olmadı Ne gün ışığında, ne geceleyin Aldırmaz göründüm hayata bazen Müzik Ve Şiir. Oulili Ana Min, I Bajar - Hoşgeldin Tüm Paylaşımları Twitter 'dan ve Facebook 'tan Takip Et Şarkı Sözü: Teleşlıca deler boğmuşken gönlümü O an fıs Mehmet Güreli - Koş Git Bir De Sen Bak
MustafaKoç için çok şey diyecekler akit gibi denize işedi diyecekler, zengindi ama sosyal sorumluluğu olan biriydi, birçok projeye para aktardı, metal işçilerini ezdi, kapitalist, Atatürkçü, sanata destek verdi, kültürlü, para babası, ailelere ekmek verdi, işçi düşmanı, parasına para kattı, kadın haklarını önemsiyordu, dernekleri destekliyordu, lüks hastanesi
Anagibi yar olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz. Türk Atasözü. Anne babaya iyilik, ölüm sıkıntılarını giderir. Ahmed Rufai. Anneler, doğanın gereği taraf tutarlar. William Shakespeare. Bana iyi analar veriniz, size iyi vatandaşlar vereyim.
Diğerşiirler, şiirdeki duraklamaları, mesafeyi veya duygusal derinliği yansıtacak çizgiler arasında yaratıcı boşluklar veya çizgiler gibi somut öğeler içerebilir. "Anne-Oğlu", Hughes'un şiirin yapısını merdiven metaforuna ve yaşadığı zor yaşama
AnaGibi,baba Gibi ŞİİRİ. Sponsorlu Bağlantılar. Ana Gibi,baba Gibi. Öğretmenim bilirmisin Seni nasıl sevdiğimi? Sorsan bana nerde yerin? Gösteririm ben kalbimi Ana değil,Ana gibi Baba değil,Baba gibi Öğretmenim bende sevgin Can içinde bir can gibi . Ekleyen : GÜL KÖKSAL Okunma : 16944 kez YORUM YAZ.
24Kasım öğretmenler günü şiirleri oku ya da indir. 24 Kasım şiirleri içerisinde en çok beğeneceğinizi düşündüğümüz şiirleri burada derlemeye çalıştık. AnaSayfa; Test Çöz; LGS Tercih Robotu; Ana değil, ana gibi; Baba
Babasınınsık sık yinelediği “yaşamak öğrenmektir” deyişi yaşamını büyük ölçüde yönlendirdi. Çocuk öyküleri 1991’den bu yana Kumbara (İş Bankası Yayınları), Türkiye Çocuk ve Buğday gibi dergilerde ve Almanya’da dağıtılan Vitamin Çocuk Gazetesi’nde yer aldı. Günışığı Kitaplığı tarafından 1999
Evlatcanmış, kanmış, geçmişmiş, gelecekmiş baba. Baba ise ataymış, varlıkmış, zenginlikmiş, umutmuş, mutlulukmuş baba. Kıymet bilmek ne güzelmiş, ne özelmiş, Sevmek de sevilmek de bir hazineymiş baba. Senin mis kokan ellerinden öper, babalar gününü kutlarım. Dağ gibi hep dik duran babam, Sensiz ben ne işe yararım ki.
Buözel isim, Anna Jarvis’den aldığı ilham ile anneler gününün her yıl aynı tarihte kutlanması fikrini ortaya attı. Bu fikir çok beğenildi ve kolaylıkla toplum tarafından da kabul gördü. her derde şifa gibi Baba olmak, bir rüya gibi Baba olmak, değildir cismi Baba olmak, değildir resmi baba şiiri, baba şiirleri
jiFXsi. Sorunlar onları yaratanların mantığı ile çözümlenemez. Einstein Paylaş Aşağıda 1,500,000'dan fazla şiir başlıkları arasından "Ana baba günü gibi" terimini içeren şiirler listelenmektedir. Ana baba günü gibi ile ilgili şiirler "kayıt tarihine" göre listelenmektedir. Şiirlerin "Ana baba günü gibi" ile ilgili alakalı olup olmadıkları sistem tarafından otomatik belirlenip içinde aradığından konu dışı bazı şiirler listelenebilir. Ana baba günü gibi ile ilgili " 18 " şiir aşağıdadır. "Ana baba günü gibi" ile ilgili şiir detaylı arama yapmak için tıklayın
REFERANS İSTEYENLERE! Prof. Dr. Necati BALAMTEKİN Hayata dair ilk olarak, Sivas’ın Gürün ilçesine bağlı Karahisar Köyü’nde, kar, kıyamet bir kış günü, kerpiçten evimizin önünde toplanmış ağlaşan bir kalabalık ve o kalabalığın içinde sahipsiz, üç dört yaşında bir çocuk olarak soğuktan tir tir titrediğimi hatırlıyorum. Babamı, kocaman bir tahtanın içine koyup, karları yara yara köyün ilerisindeki mezarlığa götürdüler. Onu bir daha asla görmedim. Yüzünü hayal meyal hatırlıyorum. Bir süre sonra, bir yaşındaki kardeşimin havale geçirmeye başladığını, Gürün’de bir Hoca’ya götürdüklerini; Hocanın, Ona üçgen şeklinde siyah bir muska yazdığını ama kardeşimin havale geçirmeye devam ettiğini hatırlıyorum. Birkaç hafta sonra bende ateş, bulantı, kusma sonrasında şuur kaybı da olunca öleceğime kanaat getirip babamın mezarının yanına küçük bir mezar kazdıklarını, ama on yedi yaşındaki ağabeyimin “Bir umut! Kardeşimi doktora götüreceğim” dediğini hatırlıyorum. Köyden bir telis torbanın şeker torbasının içine konulup, akrabadan birisinin sırtında, bir metre karın içinde bayırlardan, dağlardan Gürün’e, oradan da tam on yedi saatte Kayseri’ye vardığımızı; Kayseri’de köhne bir hastanede menenjit tanısıyla yattığımı ve bana sürekli iğne yapıldığını hatırlıyorum. Bazılarının Annem’e Henüz çok genç olduğunu, bizleri Sivas’ta yetimhaneye bırakmasını, kendisinin de yeniden evlenmesini telkin ettiğini; Bu süreçte annemin bizden soğumak için bizleri hiç kucağına almadığını, sevmediğini ve sürekli ağladığını hatırlıyorum. Sonraki yıllarda varsıl komşularımızın zekatlarını bize verdiklerini, bazen meydandaki top sahasının kenarında, -nur içinde yatsın- Baki Dede’nin cebinden çıkardığı küçük bozuk para kesesinden bana 1 lira veya lira harçlık verdiğini hatırlıyorum. Haşarı ve yaramaz bir çocuk olduğum için ailemin beni –biraz da başlarından savmak için- bir yıl önceden ilkokula gönderdiklerini, okulu çok sevdiğimi hatırlıyorum. Köyümüzde elektrik olmadığı için iki gözlü, toprak evimizin yoksul penceresinin önünde, Sivas’ın ayazında camlarda oluşan kristal buz desenlerinin büyülü soğuğunda, inatla ders çalıştığımı hatırlıyorum. Öğretmenim Mustafa BULUT Bey’in, okuldaki bütün öğrencilere karşı ben tek başıma olacak şekilde bilgi yarışması yaptırdığını ve her defasında kazandığımı, hatta benim gibi zeki olsun diye küçük oğlunun kafasına üflettiğini hatırlıyorum. İlkokul beşinci sınıftayken öğretmenimin, Annem’e Çok başarılı bir öğrenci olduğumu, bu nedenle devlet parasız yatılı okulu sınavlarına girmem için beni ilçeye götürüp vesikalık fotoğraflarımı çektireceğini, masrafları kendisinin karşılayacağını ama velisi olarak sınava girmem için bir evraka imza atması gerektiğini söylediğini; ancak annemin imzası olmadığı için kâğıda parmağını bastığını hatırlıyorum. On- on bir yaşlarımda nohut tarlalarında, öğlen vakti bir tas bulgur pilavı yiyerek, güneşin anlında sabahtan akşama kadar ırgatlık yaptığımı; Irgatlıkla ömrüm geçip gidecek derken, onca talihsizliğin içinde okulların açılmasına bir gün kala akşam geceye evrilirken, nohut tarlasından eve geldiğimde bir mucize olduğunu hatırlıyorum Baytar gelmiş köye. “Bu köyde bir çocuğun kağıtları uzun zamandır Hükümet Konağı’nda bekliyordu. Aldım, yanımda getirdim. Gitsin okusun çocuk.” diyerek âlicenaplık yapıp evrakları bizim eve gönderdiğini hatırlıyorum. Annemin “Oku, hayatını kurtar oğlum! Emanetin Allah’a” dediğinde sevinçten havalara uçtuğumu, hemen o gece, beni apar topar, hakkım yanmasın diye Sivas’tan Bilecik’e yatılı okula gönderdiğini; O gün hayatımda ilk defa ayağıma kara lastikten cizlavet başka bir ayakkabı giydiğimi hatırlıyorum. Henüz on bir yaşında, ailesinden ayrılmış olanlar dışında hiç kimsenin asla anlayamayacağı ve tahayyül edemeyeceği günler… Yatılı okul pansiyonunda her gece yorganı kafama geçirip, ailemin beni buraya terk edip unuttuğuna inanarak, kendi ölümüme ağladığımı hatırlıyorum. İstiklal marşını şiir şeklinde okuyamadığım için ellerimde cetvel kıran öğretmen hatırlıyorum. Ne zorbalıklar, ne eziyetler, neler neler hatırlıyorum… Aradan bir süre geçti ve birinci yazılı imtihanlar yapıldıktan sonra -ellerimde cetvel kıran öğretmencik dahil- sınıfa gelen her öğretmenin yazılı sınavlarını açıklamadan önce mutlaka “Necati BALAMTEKİN kim?” diye sorduklarını, bir daha da adımı asla unutmadıklarını hatırlıyorum. Zaman içerisinde her branştan onlarca öğretmenimin beni evlatları gibi sevdiğini, annem, babam gibi desteklediklerini hatırlıyorum. Her birinin adını ve iyiliklerini mıh gibi tek tek kalbime ve aklıma yazdığımı, hala ne zaman bir öğretmen ile karşılaşsam ayağa kalkıp önümü iliklediğimi hatırlıyorum. Gülhane Askeri Tıp Fakültesini kazanıp Ankara’ya geldiğimde herkesin yanında babası sağlık raporu, mülakat ve kayıt için koştururken, ben kendim, tek başıma, her işimi hem de herkesten daha çabuk nasıl yaptığımı hayretle hatırlıyorum. Zamanında, başarıyla Askeri Tıp Fakültesini bitirip tabip subay olduğumu, eğitim öğretim hayatım boyunca bir kere bile hiç kimsenin hiçbir törenime mezuniyet vs. gelmediğini/gelemediğini hatırlıyorum. Tıp Fakültesi 3. Sınıfta Çocuk Hekimi olmaya karar verdiğimi, bu kliniğe önce asistan, sonra başasistan ve sonra Hoca olacağımı söylediğimi hatırlıyorum. Tıpta uzmanlık sınavında çok yüksek bir puanla ilk tercihim olan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları alanında uzmanlık yapma hakkı kazandığımı, çok başarılı bir asistanlık dönemi geçirdikten sonra uzman olduğumu. Meslek hayatım boyunca gerek ana dal gerek yan dal alanındaki tüm hocalarımın beni evlatları gibi sevdiklerini ve desteklediklerini hatırlıyorum. Verdiğim her sözü kelimesi kelimesine tuttuğumu hatırlıyorum. Babam hayatta olsa benimle gurur duyardı. Tıbbiye dördüncü sınıf öğrencisiyken, rahmetli annemin bana, tüm hastalara karşı özellikle de garip ve kimsesizlere karşı merhametli olmamı söylediğini hiç unutmadım, çok iyi hatırlıyorum. Bunca yıllık meslek hayatım boyunca, bir kere bile bir insanı küçümsediğimi, kötü davrandığımı, bir hastayı veya hasta yakınını azarladığımı, bir hastanın bile odamdan bana sitem ederek çıktığını hatırlamıyorum. Beni, yoksul bir yetimken Anadolu’nun kuş uçmaz kervan geçmez bir köyünden alıp tam on iki yıl boyunca yatılı okullarda her ihtiyacımı karşılayarak okutan ve bu günlere gelmemi sağlayan Yüce Türk milletine borcumu hiç unutmadım. Nereden geldiğimi çok iyi hatırlıyorum. Kadro için referans istendiği söyleniyor. Ben de -sizin çocuklarınız ve benim çocuklarım gibi- akademisyen bir babam olsun isterdim. Ancak maalesef yetimdim. Babam diye hatırladığım tek şey köy kabristanının yukarı köşesinde taşlarla çevrili hüzünlü bir mezardan ibaretti. Doğal olarak, bana referans olabilecek, tanıdığım veya akrabam, hatırlı birisi yok. Fakat, eğer gerçekten varlığına inanıyorsanız, Cenab-ı Allah’a sorun. Ben adım gibi eminim, O kesinlikle bana referans olacaktır. Saygılarımla, Prof. Dr. Necati BALAMTEKİN via Sivas Herfene
Sponsorlu Bağlantılar baba Gibi ile ilgili bulunan şiirler görüntüleniyor 1 - Ana Gibi,baba Gibi Ana Gibi,baba Gibi, 24 Kasım öğretmenler günü şiirleri, Beyza Özsevgi ,eğitici şiirler, okul şiirleri, öğretici şiirler, bilgilendirici şiirler, şiirleri, öğrenci şiirleri, amatör , seçme, şiirler, şiir okul, şiir sitesi Şiiri okumak için tıklayın... 69201 kez okunmuş 2 - Ana Gibi,baba Gibi Ana Gibi,baba Gibi şiiri, 24 kasım şiirleri ,eğitici şiirler, okul şiirleri, öğretici şiirler, öğrenci şiirleri, amatör , kısa şiirler Şiiri okumak için tıklayın... 16967 kez okunmuş 2 içerik bulundu
ana gibi baba gibi şiiri