🐠 Göz Kuruluğu Tedavisinde Son Gelişmeler

İSTANBUL (İGFA)- Acıbadem Fulya Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Emre Sübay, bilgisayar aracılığıyla programlanmış excimer lazer ışını kullanılarak miyop, hipermetrop ve astigmat gibi görme kusurlarının giderildiğini belirterek günümüz teknolojisindeki gelişmeler sayesinde lazer tedavisinde önemli ilerlemeler Bubölümde yapılan tetkiklerde korneanın ön ve arka yüzü, kalınlığı ve hastanın göz kuruluğu değerlendirilir. Bu tetkikler de yapıldıktan sonra, son olarak hastanın gözünde, kornea tabakasının özelliğiyle yani gözlük numarası açısında nasıl bir tedavi yapılabileceğine bakılır. Genellikle kronik olmayan göz kuruluğu tedavisinde kullanılır. Kronik olmayan göz kuruluğu tedavisi geçici bir süre uygulanır ve hastalık ortadan kalkınca sonlandırılır. Gözler, bizi hayata bağlayan en önemli organlarımızın başında geliyor. Bu sebeple gözlerde yaşanan birçok rahatsızlık hayat kalitemizi de olumsuz yönde etkileyebiliyor. Ancak son yıllarda tıp alanında yapılan gelişmeler sayesinde göz hastalıkları kısa sürede teşhis edilerek tedavi edilebiliyor. Körlük tedavisinde yeni bilimsel gelişmeler. Veröffentlicht am 20. Eylül 2017 von saltuerk. Körlük, her iki gözün görme yetisini tamamen ya da büyük oranda kaybettiği durumlarda konulan teşhistir. Körlük doğumla gelen bir engel olduğu gibi diyabet, glokom, enfeksiyonlar, retina hasarları, genetik yatkınlık, yaşa bağlı Prof Dr. Gürdal, son dönemde göz kuruluğu tedavisinde uygulanan son teknoloji thermo-pulsasyon(ısı-pompa sistemi) tedavisinden bahsederek, göz kuruluğu yaşayan hastaların bu tedaviden sonra rahatlatan sonuçlara ulaşabildiğini söyledi. Gözaltı torbalarını kamufle etmek amacıyla etrafına yağ veya hazır dolgu uygulamaları yapılabiliyor. Asıl tedavisi, alt göz kapağı estetik ameliyatı yapmak ve bu işlem fıtıklaşan göz altı yoğ dokusunun çıkartılması ya da gözyaşı oluğu deformitesı denilen bölgeye fazla yağ dokusu transfer edilmesi şeklinde Az ya da orta dereceli göz kuruluğu tedavisinde göz yüzeyini ıslatmaya yönelik tedavilerin yeterli olduğunu belirten Türkiye'de koronavirüste son rakamlar! 24 Mayıs tablosu Günümüz teknolojisindeki gelişmeler sayesinde lazer tedavisinde önemli ilerlemeler kaydedildi. Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Emre Sübay, görme kusurlarını gideren lazer tedavisinde AXz7qO. Giriş Tarihi 0751 ABONE OL 2000'li yıllara kadar tıpta tedavisi olmayan birçok göz hastalığı için ümit verici çalışmalar var. Onlardan biri de kök hücre! Bugün kemik iliği naklinden kıkırdak dokusu hasarlarına dek birçok alanda kendisini ispatlayan kök hücre, mucizesini şimdi de gözde Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Öner, başta tavukkarası hastaları olmak üzere, kuru tip sarı nokta ve Stargardt hastalığı gibi diğer retina hastalıklarında kök hücre uygulamalarına yönelik yaptıkları araştırmada çarpıcı sonuçlar elde ettiklerini belirterek "Üç fazda toplam 57 hasta üzerinde yaptığımız çalışmalarda umut verici sonuçlar aldık. Hastaların büyük kısmında görme ile ilgili fonksiyonlarda düzelme saptadık. Sağlık Bakanlığı ile işbirliğimiz devam ediyor ve kök hücre tedavisini rutin bir tedavi şekline dönüştürmek için gayretlerimiz devam ediyor. Kök hücrenin birkaç yıl içerisinde göz hastalıklarında rutin bir uygulama arasına gireceğine inanıyorum" diye konuştu. İLK ÇALIŞMALAR 2015'TE BAŞLADI Gözde kök hücre uygulamalarına yönelik ülkemizde ilk çalışmalar 2015 yılında başladı. Prof. Dr. Ayşe Öner önderliğinde Erciyes Üniversitesi'nde yapılan çalışmanın ilk fazı 14, ikinci fazı da ileri evre 20 hasta üzerinde gerçekleşti. Araştırmanın üçüncü fazı ise Erciyes Üniversitesi işbirliğiyle 23 hastada gerçekleştirildi. Özellikle faz 2 ve 3'te hastaların büyük kısmında umut verici sonuçlar elde ettiklerini vurgulayan Prof. Dr. Ayşe Öner, yapılan toplantıda, araştırma sonuçlarını açıkladı. Prof. Dr. Ayşe Öner şöyle konuştu "Kök hücreler, kendi kendine yenilenme ve olgun hücrelere farklılaşma kabiliyetine sahip olan, ayrışmamış hücrelerdir. Ben bunlara 'bebek hücreler' diyorum. Nasıl şekil verirseniz öyle şekil alıyor. Araştırmalarımızda kök hücreler sayesinde özellikle halk arasında 'tavukkarası' ya da 'gece körlüğü' olarak bilinen Retinitis Pigmentosa hastalarında ve diğer retina hastalarında görme yetilerinin güçlendiğini, ölmekte olan hücrelerin de ölmesini yavaşlattığını ve özellikle faz 2 ve 3'te hiçbir yan etkisinin olmadığını gördük. Lokal anestezi ile gerçekleştirilen bu cerrahi işlem hastayı uyutmadan 20 dakika sürüyor. Çalışmalarımızın ardından gördük ki; göz kök hücre kullanmak için en uygun organlardan biri. Halen 100 kişilik bir hasta grubumuz için Sağlık Bakanlığı'nda değerlendirmede olan başvurumuz var ve hasta sayımızı giderek arttıracağız." ERKEN TEŞHİS ÇOK ÖNEMLİ Özellikle akraba evliliklerinde sık rastlanan, genetik geçişli bir hastalık olan tavukkarasında 150'den fazla genin sorumlu olduğunu, bu nedenle hastalığın seyrinin kişiden kişiye farklılık gösterdiğini belirten Prof. Dr. Ayşe Öner, hastalığın teşhisi ne kadar erken olursa tedavisinin de o kadar fazla etkili olacağını ve bu nedenle anne babalara da önemli görevler düştüğünü, özellikle aile öyküsü varsa çocuklarının loş ışıkta ya da hava karardığında görme güçlerini mutlaka kontrol etmeleri gerektiğini söyledi. Gece körlüğü tedavisinde son gelişmeler kök hücresi ve biyonik göz gibi alternatif tedavi yöntemlerini doğurdu. Gelişmeler ise tüm hızıyla sürüyor. Gece körlüğü tedavisi için ciddi araştırmalar halen daha sürüyor. Son 10 yıldır ciddi bir yol kat edilmesine karşın etkin sonuçlar alınamadığı ise biliniyor. Ancak tamamıyla imkânsız bir durumdan söz etmek için erken. İçindekilerGece Körlüğünün Tedavisi Var Mı?Gece Körlüğü İçin Biyonik Göz TedavisiGece Körlüğü İçin Kök Hücre TedavisiKaynaklar Gece Körlüğünün Tedavisi Var Mı? Tavuk karası yani Gece körlüğü tedavi noktasında bazı ayrımlara uğrayabiliyor. Çünkü birçok farklı sebepten beslenebilen bir rahatsızlık olduğunu biliyoruz. Yapılan araştırmalar ise son gelişmeler ile birlikte kök hücre tedavisi gibi farklı metotları doğurdu. Ancak yapılan tüm bu buluşlar tam manasıyla gece körlüğü tedavisi için beklenen sonuçları doğurmuyor. Aynı zamanda genetik bulguların yüksek olduğu hastalarda bu sonuçların çok zor alınabileceği belirtiliyor. Gece körlüğü tedavisinde gelişmeler her geçen gün hız kazanıyor. Gelinen noktaya baktığımızda ise son durum maksimum %20 oranında iyileşme sağlanacağı yönünde. Tedavinin Görmeyi İyileştirme Etkisi Gece Körlüğüne Biyonik Göz İle Tedavi %10 Gece Körlüğüne Kök Hücre Tedavisi %20 Şu an için araştırmalar daha iyi sonuçlar alabilmek adına sürüyor. Tabi ki bu bağlamda daha geniş bir tedavi skalasının doğacağına eminiz. Ancak anlık olarak gece körlüğü tedavisi çok etkin sonuçlar doğurmadığı için birçok kişi tarafından tercih edilmiyor. Gece Körlüğü İçin Biyonik Göz Tedavisi Gece körlüğü biyonik göz yöntemi ile tedavi edilmeye başlandıktan sonra gelişim süreci başlamış oldu. Büyük bir kitlenin tedaviden sonuç almak için tercih ettiği bir seçeneğe dönüştü. Ancak yapılan operasyonlar ve alınan sonuçlar gösteriyor ki %10’un üzerinde bir görme eğilimi kazanmak mümkün olmuyor. Bu aslında gece körlüğü belirtilerini ileri safhada ve iki gözde yaşayan insanlar için umuda dönüşüyor. Çünkü sıfır noktasına yaklaşmış bir ışık hissiyatı kaybından sonra %10’luk dilim büyük bir başarı anlamına geliyor. Diğer tedavilerden farklı olarak biyonik göz tedavisi dört aşamadan oluşuyor. Gözün retina arkası sarı noktasına yerleştirilen elektrot dizini Gözün beyaz kısımlarına yerleştirilen alıcı ve verici cihazlar Üzerinde kamera bulunan bir gözlük Görüntüyü elektrot diziniyle kamera arasında transfer eden ufak bir cep bilgisayarı Kişi baktığı nesneye ve ortama kamera yardımıyla tarama sağlıyor. Kameranın taradığı görüntü ise yanında ufak bir çantada taşıdığı bilgisayarın işleminden geçerek gözün akında bulunan alıcılar vasıtasıyla elektrot dizinine aktarılıyor. Gece körlüğü biyonik göz ile tedavi edilebilir mi sorusunun cevabı hastanın görme eğilimini tekrardan öğrenme durumuna göre değişir. Bazı hastalarda gelinen maksimum nokta %10 seviyesi iken bazılarında daha iyi sonuçlar alınabildiği bilinmektedir. Gece Körlüğü İçin Kök Hücre Tedavisi Geentik yönü çok güçlü olan gece körlüğünün tedavisinde kök hücre kullanılmaya başlandı. Henüz oldukça yeni bir girişim olmasına rağmen alınan sonuçlar diğer tedavi metotlarına karşı oldukça başarılı sonuçlar veriyor. Kök hücre tedavisinde doku uyumuna ihtiyaç olmaması ise tedavinin en ilginç ayrıntısı olarak detaylandırılıyor. Gözün sarı noktasına hücre aktarımı yapılarak gelişmeler sağlanması amaçlanıyor. Yapılan deneylerde başarılı sonuçlar alınması ise tedavinin diğerlerine nazaran daha büyük başarı yüzdesi oluşturacağını kanıtlıyor. Şu an gece körlüğü kök hücre ile tedavi edildiğinde alınan sonuçlar %20 civarında iyileşme sağlayabiliyor. Üstelik biyonik göz tedavisinde olduğu gibi bazı teçhizatların kullanımına gerek kalmıyor. Ortalama tedavi süresinin 1 yıl olarak belirlendiğini hatırlatmak gerek. Fakat zamanla oluşacak gelişmeler ile birlikte hem tedavi sürecinin kısalacağı hem de %20’lik gece körlüğü tedavisi başarı oranının yükseleceği tahmin ediliyor. Kaynaklar Loading... Son 10 yılda göz kuruluğu insanları göz hekimlerine götüren en önemli şikayetlerden biri haline geldi. Göz Kuruluğunun Tedavisinde Kanser İlacı Teknolojinin gelişmesi, atmosferdeki değişimler ve tabiî ki çalışma şartlarındaki değişikliklerle son 10 yılda göz kuruluğu insanları göz hekimlerine götüren en önemli şikayetlerden biri haline geldi. Gözde yanma, batma, kızarma, kumlanma, göz yorgunluğu, kontak lens takmada zorluk gibi şikayetler ile ortaya çıkabilen göz kurluğunun ileri aşamalarında göz tahriş olmasına ve ciddi sorunlara neden olabilir. Günümüzde göz kuruluğu çoğu insanda, kronik bir rahatsızlık halini almıştır. Dünyagöz Hastanesi doktorlarından Nursen Şen’e göz kuruluğunun nedenlerini ve tedavisini sorduk. "Gözyaşının temel görevleri; Gözün şeffaf ön yüzeyi olan korneanın sinirlerinin tahriş olmasını engellemek ve gözün net, rahat görüşünü sağlamaktır. Gözün ön tabakasını kaplayarak pürüzsüz hale getiren gözyaşı, gözün oksijen almasını ve beslenmesini sağlar. Yapısında bulunan maddeler sayesinde dışarıdan gelen hastalıklara karşı gözün savunma bariyeri konumundadır ve yabancı maddelerin göze teması durumunda gözü yıkayarak temizlemektedir. Gözyaşının görevlerinden de anlaşılacağı gibi eksikliği gözde uzun vadede ciddi problemlere hatta körlüğe gidebilecek durumlara yol açabilir. Bu sebeple ciddi olarak değerlendirilmesi ve tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Göz kuruluğu kimlerde görülür Günümüzde maalesef zamanımızın büyük kısmını klimalı, kuru hava ile havalandırılan ofislerde ve bilgisayar başında geçirmek zorundayız. Ortam havasının kuruluğu ve bilgisayar başında saatler geçirmek ciddi göz kuruluklarına yol açabilir. Bu sebeple ekran başında ve ofiste çalışanların düzenli aralar ile göz kontrolü yaptırmaları gereklidir. Bunun yanında açık hava şartlarında çalışanlar için de belli riskler mevcuttur. Küresel ısınma ile birlikte atmosferinde değişmesi açık hava şartlarında çalışanlarında da benzer durumların ortaya çıkmasına sebep olabilmektedir. Uzun süreli kontak lens kullanıcılarının da göz kuruluğu konusunda dikkatli olması gerekmektedir. Tıpkı cilt ve saçta olduğu gibi, gözyaşı miktarımız yaşın ilerlemesiyle birlikte azalma görülür. Göz kuruluğu hem erkekleri hem de kadınları her yaşta etkileyebilse de, rahatsızlık kadınlar arasında, özelikler menopozdan sonra daha Yaygın olarak görülmektedir. Göz kuruluğunun tedavisinde kanser ilacı Göz kuruluğu tedavisinde temel amaç göz ıslaklığını temin etmek yani gözyaşını arttırma ya da kaybını azaltmaktır. Öncelikle bulunulan odanın nem oranı arttırılmalı, Güneşli ortamlarda güneş gözlüğü kullanılmalıdır. Sık aralıklarla kullanılan suni gözyaşları tedavimizin ilk basamağıdır. Fakat bu orta ve az dereceli kuruluklarda yeterli olup daha ileri durumlarda yeterli olmayabilir. Gözyaşı boşalma kanallarına gözyaşı kaybını azaltmak adına geçici olarak tıkaç takılması, aynı bölgenin kalıcı olarak lazer ile kapatılması ve daha da ileri durumlarda ise temel olarak kanser tedavisinde kullanılan ilaçların seyreltilmiş hallerinden oluşan ilaçlarla gözyaşı salgılama sisteminin yeniden düzenlenmesi gibi yöntemler uygulanmaktadır. Kanser ve vücudun savunma mekanizmasının dengesini Bozan otoimmun hastalıklarda kullanılan Siklosporin A’nın sulandırılmasıyla elde edilen ilaç, göz kuruluğunun tedavisinde de kullanılarak ciddi olumlu sonuçlar sağlamıştır. İlaç şu an başarıyla ileri derece göz kuruluklarında ve göz kuruluğu ile giden sistemik hastalıklarda kullanılmaktadır" Kaynak Normalde göz, gözyaşı ile sürekli yıkanır. Gözyaşı, gözün nemli ve rahat kalmasını sağlar. Bazen gözyaşı yeterli miktarda üretilemez. Bazen de gözyaşı kalitesi bozulmuştur gözü yeterince ıslatamaz. Bu durum “kuru göz” olarak bilinir. Halk arasında bu rahatsızlığa göz kuruluğu denir. Gözlerimizde gözyaşı üretimi için iki yöntem mevcuttur. İlki devamlı olarak göz ıslanmasını sağlayan yavaş ve sabit gözyaşı salınımı ikincisi ise ağlama, göze yabancı cisim kaçması, kirpik batması, soğuk hava ve rüzgarla temas, burun içini tahriş eden olaylar, nezle, grip veya gözün iltihaplanması durumlarında refleks yolla fazla miktarda olan salgılamadır. ilginç bir durumdur ki gözdeki kuruluk refleks yolla, yaşarmaya sebep olabilir. Kontakt lens kullanımı gözyaşının yoğunluğunu Kuruluğu Belirtileri Nelerdir Yanma ve batma hissi Göz içinde ve çevresinde mukus iplikleriyapışkan bir akıntı Kızarıklık Aşırı yaşarma, yorgunluk hissi Kontakt lens kullanırken rahatsızlık hissi Gözyaşı Film Tabakası Ne Demektir? Gözümüzü kırptığımızda, gözyaşı göz yüzeyine yayılır ve bir tabaka teşkil eder. Buna gözyaşı film tabakası denir. Bu tabakada suyun yanısıra yağ, mukus, elektrolitler, vitaminler, şeker ve amino asidler bulunur. Göz yaşı film tabakası gözün ön tabakalarını besler, oksijen alışverişini temin eder bu şekilde göz yüzeyinin düzgün ve şeffaf olmasını sağlar. Bu tabaka olmazsa olmazsa, net ve düzgün bir görme mümkün değildir. Bunun yanı sıra göze giren yabancı cisimleri, allerjik ve mikrobik maddeleri yıkayıp uzaklaştırmayı sağlar . Mikrobik maddelere karşı koruyucu ımmünglobülinler ve immünmodülatörler ihtiva Kuruluğunun Sebepleri Nelerdir? Normalde, yaşlandıkça zaten gözyaşı miktarımız azalır. Menapoz sonrası ve yaşlı kadınlarda kuru göz görülme sıklığı daha artar. Bununla birlikte erkeklerde ve kadınlarda her yaşta görülmesi mümkündür. A vitamini eksikliğine bağlı kuru göz çok nadirdir ve özellikle de gelişmemiş ülkelerde gözlenir. Kuru göz, başka problemlerle de ilişkili olarak da ortaya çıkabilir. Örneğin göz kuruluğu ile birlikte ağız kuruluğu ve eklem ağrıları mevcut ise Sjögren sendromundan süphelenilebilir. Bazı romatizmal hastalıklar gözyaşı salgısında azalmaya yol açabilir. Bazı ilaçlar da gözyaşı salınımını azaltarak kuru göz neden Kuruluğu Tanısı Nasıl Konulur? Kuru gözün tanısı herhangi bir göz hekimi tarafından rahatlıkla konulabilir. Kesin tanı için gözyaşı üretimini ölçen testler yapılır. Schirmer Testi Alt gözkapağı iç yüzüne yerleştirilen bir filtre kağıdı ile gözyaşının yeterli olup olmadığı kuruluğunun olmaması için en az 10 mm üzerinde olması gerekir. Göz Yaşı Kırılma Zamanı Boyar madde alt göz kapağının içine damlatılır göz birkaç defa açılıp kapatıldıktan sonra hiç kapatılmaması istenir 10 saniyeden önce göz yüzeyinde kuru spotların oluşması tanı açısından Kuruluğu Tedavisi Göz Yaşı İlavesi Öncelikle yapılması gereken eksik gözyaşının tekrar yerine konmasıdır. Suni gözyaşı damlaları, insanın kendi gözyaşına çok benzer özelliktedir. Bunlar gözü sulandırır ve nemli kalmasını sağlayarak gözü rahatlatır. Suni gözyaşı damlalarının pekçok çeşidi mevcuttur. Suni gözyaşı içerisindeki koruyucu maddelere karşı duyarlılığı olan veya kontakt lens kullanan kişilere koruyucu madde içermeyen gözyaşı damlaları önerilmelidir. Suni gözyaşı damlaları günde bir-iki defa kullanılabildikleri gibi, saatte birkaç defa dahi damlatılabilir. Bu konu da doktorunuzun tavsiyesine uymanız gerekir. Mevcut Göz Yaşını Koruma Geçici-Kalıcı Punktum Tıkaçları Gözlerin nemli kalmasını sağlayıcı diğer bir yaklaşım, kişinin kendi gözyaşını korumaktır. Gözyaşı gözden bir kanal sistemi yoluyla buruna boşalır. Bu nedenle ağladığımızda burnumuz da akar Bu kanalları geçici veya daimi olarak tıkayabilir. Bu kapama işlemi ile, hastanın kendi gözyaşını korumak ve suni gözyaşının gözde kalış süresini uzatmak mümkün olacaktır. Diğer Yöntemler Gözyaşı da diğer sıvılar gibi buharlaşma özelliğine sahiptir. Buharlaşmayı engellemek için ortamı nemli tutmak faydalı olabilir. Bu amaçla kışın içeriyi ısıtmak için kullandığımız kalorifer veya sobanın üzerine bir kap içerisinde su koymakla odanın nemli kalması sağlanabilir. Kuru gözü olan bir kişi sıcak oda, saç kurutma makinaları veya rüzgarlı ortamdan kendini korumalıdır. Sigarayı da bunlar arasında sayabiliriz. Gözyaşı bezindeki inflamasyonu azaltarak gözyaşı üretimini arttıran ilaçlar son zamanlarda kullanılmaktadır ve son derece etkili sonuçlar vermektedir. Stevens-Johnson sendromu veya pemfigoid gibi nadir hastalıklarda, A vitamini içeren damlalar kuru göz tedavisi için faydalı olabilir.

göz kuruluğu tedavisinde son gelişmeler