⚽ Dramatik Şiir Örnekleri Kısa Olsun

bir kari için deger mi hiç bütün bunlara. her taraf amcik dolu mala iyi vurana. fuzuli am pesine düstün gurbete, am serindir, am derindir sifa verir millete. ye kebabi iç sarabi vur karpuz göte. bu gidisle sikime gidersin cennete. +18 Şiir. Bağlantıyı al. Icons/ic_24_facebook_dark. Aşağıda 23 Nisan ile ilgili şiir örnekleri kısaca olarak ele alacağız. 23 Nisan 1920 günü açılan Büyük Millet Meclisi, cumhuriyetin ilan edilmesini takip eden günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluş günü olarak Ulusal Egemenlik Bayramı şeklinde kutlanmaktadır. Bununla beraber bu önemli gün çocuklara da armağan edilmiştir. Dünya çocukları ile büyük Herkonuda kısa şiirler bulabilirsiniz. 66.745 şairden toplam 1.958.340 şiir. gün gelirsin' düşen bir yaprağa bağladım hayatımı olsun artık - Dramatik şiir; bugünkü tiyatronun ilk metinleri dramatik şiir şeklinde eski Yunan’da görülmektedir. Bu sebeple tiyatronun geçmişi dramatik şiirden türemiştir. Şiir Örnekleri 1Açık / kısa heceler : 1. Ünlülerle biten hecelerdir. 2. Bu heceler aruz incelemesinde ( . ) ve ( v ) işaretleriyle gösterilir. 3. Açık - kısa hecelerin ses değerleri "yarım" kabul edilir. 2. Kapalı / uzun heceler: Tam ses değeri taşıyan hecelerdir. KısaKonuşmalar 2022. Kısa Konuşmalar - Ansiklopedi. İçerik. Konuşma türleri; Konuşma örnekleri; Bir konuşma Halka açık bir olay, siyasi bir meclis veya sosyal bir olay gibi belirli bir durum çerçevesinde belirli bir konuya kişisel, öznel, benzersiz ve tartışmalı yaklaşımla karakterize edilen bir retorik türüdür. Didaktik Şiir: Didaktik şiir, belirli bir fikri kabul ettirmek ya da belirli bir konuda bilgi vermek, nasihat etmek, ahlaki olarak bir ders vermek için yazılan, öğretici olan şiirlerdir Bu sayfamızda siz değerli takipçilerimiz için 9.Sınıf Edebiyat Şiir Ünitesi Çalışma Kağıtları Test Soruları üzerine bir paylaşım yazacağız. Siz de eğer bize ve tüm eğitim camiasına yardımcı olmak adına hazırladığınız yazılıları-notları-soruları-videoları paylaşmak isterseniz mail adresinden bize Dramatik:1-Dram’a yani oyun türüne ilişkin olan. 2-İçinde gerilim,çatışma çeşitli olaylar ve karşıtlıklar bulunan, insanla ve insan ilişkileriyle gelişen herhangi yapıt ya da olay. Dramatik Olay :Dramatik bir durum taratan olay. Herşeyden önce insanla ilgili olan ve insan üzerinde bizi düşünmeye yönelten olay. TtN3jxb. Tiyatroda kullanılan acıklı ve korkunç olayları anlatan şiir türüne dramatik şiir denir. Dramatik şiir, bir nevi şiir şeklini alan tiyatro eserleridir. Trajedi, dram ve komedi türündeki manzum tiyatroların genel ismidir. Dramatik şiirde konu bir olay olup konu tiyatro gibi canlandırılır. Dramatik şiirde konuyu okuyucunun gözünde canlandırmak, harekete dönüştürmek esastır. Opera için yazılan manzum eserlerde de dramatik şiire başvurulur. Eski Yunan edebiyatında bir oyundaki oyuncular tiyatro metnini şiir şekline dönüştürüp ezberlerdi. Bu durum tiyatro türünün 19. yüzyılda ortaya çıkışına kadar devam eder. Daha sonra tiyatro metinleri düzyazı ile yazılmaya başlanır. Dramatik şiir türünde Batı edebiyatında Corneille, Shakespeare, Racine, önemli eserler vermişlerdir. Günümüzde dramatik şiir, manzum tiyatro şeklinde varlığını sürdürmektedir. Bizim edebiyatımızın Batı'ya yöneldiği zamanlarda tiyatro eserleri şiir şeklinde değil de nesirle düz yazı yazıldığından bu tür bizde gelişmemiştir. Namık Kemal, Abdülhak Hamit Tarhan, Faruk Nafiz Çamlıbel nadir de olsa bu türde eserler ortaya koymuşlardır. Dramatik Şiir ile İlgili Şiir Örnekleri Örnek 1 ELEKTRA Bütün bildiklerimi anlatayım sana; Ağlamaktan vazgeçmezsen, seni Gün ışığı girmez bir yere kapatacaklar Yurttan uzak bir mahzende yaşayacaksın O zaman bol bol ağlarsın gerçek talihsizliğine Düşün bunları felaket gelip çatınca Beni kabahatli görme, aklını başına devşir Sophokles Açıklama Tiyatroda kullanılan acıklı ve korkunç olayları anlatan şiir türüne dramatik şiir denir. Dramatik şiir, şiir şeklini alan tiyatro eseridir. Yukarıdaki metin de şiir şeklinde yer alan bir tiyatro metnidir. Metnin bir parçasının alındığı örnekteki dil ve anlatım ve şiirin içeriği dramatik şiiri tanımlar niteliktedir. Örnek 2Halketsem esirlerle leşker,Mahveylesem ordularla asker,Olsa bana hep mülûk çâker;Cinsince o iktidar münker,Fevkimde uçar tuyûr-u kemter!Âvâze-i dehr iken tanînim,Gördüm ana değmiyor enînim;Milletlere karşı âhenînim;Bir âfete karşı de ey ilâh göster!Bilmem bana ân mı, şân mı lâzım?Gülbün mü ya kehkeşân mı lâzım?Âguuş-u vefâ-nişân mı lâzım?Bir pençe-i hun-feşân mı lâzım?Canan mı güzel, cihan mı hoş-ter? Abdülhak Hamit Tarhan Açıklama Edebiyatımızda bu türle şiir yazan nadir şairlerden biri de Abdülhak Hamit Tarhan'dır. Tarhan, bu şiirinde aslı tiyatro metni olan bir olayı oyun şeklinde sunmuştur. Bizim için önemli olan da bu oyunun şiir şeklinde dile getirilmesidir. Örnek 3 VATAN ŞARKISI Âmâlimiz efkârımız ikbâl-i vatandırSerhadimize kal’a bizim hâk-i bedendirOsmanlılarız ziynetimiz kanlı kefendirGavgâda şehâdetle bütün kâm alırız bizOsmanlılarız can verir nâm alırız ile kılıçtır görünen bayrağımızdaCan korkusu geçmez ovamızda, dağımızdaHer gûşede bir şir yatar toprağımızdaGavgâda şehâdetle bütün kâm alırız bizOsmanlılarız can verir nâm alırız biz. Osmanlı adı her duyana lerze-resândır Ecdâdımızın heybeti ma'rûf-u cihândırFıtrat değişir sanma bu kan yine o kandırGavgâda şehâdetle bütün kâm alırız bizOsmanlılarız can verir nâm alırız biz. Top patlasın ateşleri etrafa saçılsınCennet kapusu can veren ihvâna açılsınDünyada ne bulduk ki ölümden de kaçılsınGavgâda şehâdetle bütün kâm alırız bizOsmanlılarız can verir nâm alırız Kemal Bilinmeyen Kelimeler Âmâl emellerEfkâr fikirlerİkbâl baht açıklığıKâm almak muradına ermekSerhad sınırKal'a kaleHâk-ı beden vücut toprağıGavgâ kavgaKûşe köşeŞîr aslanLerze-resân titretenMa'rûf-u cihân bütün dünyanın bildiği Açıklama Dramatik şiir, trajedi, dram ve komedi türündeki manzum tiyatroların genel ismidir. Dramatik şiirde konu bir olay olup tiyatro gibi canlandırılır. Dramatik şiirde konuyu okuyucunun gözünde canlandırmak, harekete dönüştürmek esastır. Namık Kemal de yukarıdaki şiirde bu yola başvurmuştur. Eserdeki dil ve anlatım, genel bakış açısı eserin dramatik şiir örneği olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca bakınız Didaktik Şiir Bir düşünceyi aşılamak ya da belli bir konuda öğüt, bilgi vermek, ahlâkî bir ders çıkarmak amacıyla öğretici nitelikte yazılan, duygu yönü zayıf şiir türüdür. Şiirsel dille yazılmış öyküler ve fabllar bu türe girer. Örnek KARGA İLE TİLKİ Bir dala konmuştu karga cenapları; Ağzında bir parça peynir vardı. Sayın tilki kokuyu almış olmalı; Ona nağme yapmaya başladı "Ooooo! Karga cenapları, merhaba! "Ne kadar güzelsiniz; ne kadar şirinsiniz "Gözüm kör olsun yalanım varsa "Tüyleriniz gibiyse sesiniz "Sultanı sayılırsınız bütün bu ormanın." Keyfinden aklı başından gitti bay karganın; Göstermek için güzel sesini Açınca ağzını düşürdü nevâlesini. Tilki kapıp onu dedi ki "Efendiciğim, Size küçük bir ders vereceğim; Alıklar olmasa iş kalmaz açık gözlere; Böyle bir ders de değer sanırım bir peynire" Karga şaşkın, mahcup biraz da geç ama, Yemin etti gayrı faka basmayacağına. Çev Orhan VeliDramatik Şiir Tiyatroda kullanılan şiir türüdür. Eski Yunan edebiyatında oyuncuların sahnede söyleyecekleri sözler şiir haline getirilir ve onlara ezberletilirdi. Böylece yaşamın trajik, komik, korkunç yanlarını göz önünde canlandırmak ya da tiyatroda oynanmak için harekete çevrilebilen şiir türününü geliştirildi. Batı edebiyatında Corneille, Racine, Shakespeare, Türk Edebiyatında Namık Kemal, Abdülhak Hamid Tarhan, Faruk Nafiz Çamlıbel bu türün örneklerini vermişlerdir. Dramatik şiir; tragedya, komedi ve dram olarak üçe ayrılır. Tragedya İlk örnekleri Yunanlılar tarafından, Bağbozumu Tanrısı Dianysos şerefine yapılan dini törenlerden doğan; belli kurallara bağlı bir tiyatro türüdür. Amacı yaşanmış korkunç nitelikteki büyük olaylarla ders vermektir. Konusunu efsanelerden, tarihten, mitolojiden, seçkin kişilerin yaşamından alır. Tragedyanın dili şiirseldir. Kanlı, çirkin, korkunç sahnelerin seyircinin gözü önünde değil de, dışarıda cereyan ettiği farz edilir, haberciler olayları sahnede hikaye şeklinde anlatırlar. Kaba sözlere yer verilmez. İnsanın hırslarına kapılarak yaptığı kavgaların çoğu felaketle biterdi. Zaman birliği, mekan birliği, olay birliği gibi üç birlik kuralına uygundur. En ünlü trajedi şairleri Aiskhylos, Sophokles, Euripides ile yaşamış Fransız şairler Corneille ve Racine’dir. Komedi İnsanların ve olayların gülünç yanlarını ortaya koyan şiir olarak yazılmış tiyatro eseri ve oyunudur. Kişilerin, en çok da topluluğun kusurlarını, gülünç yanlarını belirtir. Komedi, bizi güldürmekle kalmaz, aynı zamanda düşündürür. Konuları günlük yaşamdan, toplumun çeşitli kesimlerinden seçilir. Trajedide olduğu gibi zaman, mekan, ve olay birliği kuralına sadece gülünç yanları ortaya koymak değildir. Toplumun düşünmesi de amaçlanır. Kaba söz ve şakalara yer verilir, üslupta asalet aranmaz. Seçilen kişiler Çoğunlukla kişiler halktandır. Düzyazı şiir olarak yazılan örnekleri olsa da şiir olarak yazılırlar. En ünlü komedi yazarları; Yunanlı Aristophanes ve Fransız Moliere l562-l673'dir. Dram Dramlar düzyazı şiir mensur olarak da yazılabilir. Dramatik şiir manzum dramları kapsar. Dram yaşamdan alınan / uyarlanan tiyatroyu olayı demektir. romantik edebiyat devrinde, trajedinin belli kurallarını kırmak suretiyle ortaya çıkarılan tiyatro çeşididir. İnsanın şiddetli heyecanlar duymak ihtiyacından doğmuştur. Toplumu sarsan, heyecanlandıran, duygulandıran, öfkelendiren olaylara, korku, merhamet, aşk gibi duygular da ihtiyacımız vardır. Yaşamda birebir yaşayamayacağımız olayları izleyerek bu duyguları yaşamamız da olasıdır. Bu gerekçeyle doğmuş tiyatroya uyarlanan şiir türüdür Yaşamdaki komik, acıklı her sahne bu tür şiire yansır. Trajıkomik olaylar sahneye taşınır. Konular sadece tarihten alınmaz, günlük yaşamdan da seçilebilir. Kahramanları toplumun değişik sınıflarından olabilir. Olaylar, çirkin de olsa sahnede gösterilir. Genelde mekan, zaman birlikteliğine Şiir Konusunu savaş, kahramanlık, yiğitlik ve yurt sevgisinden ya da tarihsel olaylardan alan, okuyanda; coşku, yiğitlik duygusu, savaşma arzusu uyandıran, coşkulu bir anlatımla işlenmiş, destansı özellikler gösteren uzun şiirlere “epik şiir” denir. Epik şiire destanî şiir, hamasî şiir ve kahramanlık şiir terimleri de kullanılır. Edebiyatımız epik şiir yönünden hayli zengindir. Divan edebiyatında kasideler, halk edebiyatında koçaklama, destan, varsağı türleri epik özellik taşırlar. Lirik Şiir Antik çağda, Anadolu’da ve Balkanlarda yaşayan şairler şiirlerini “lir” eşliğinde okurlardı. “Lirik şiir” lir eşliğinde saz eşliğinde, müzik eşliğinde söylenen şiir anlamı da taşır. Türk ozanlarının da şiirlerini kopuz ve bağlama eşliğinde okuduklarını görmekteyiz. Yoğun duygu birikimini, heyecanı, sevgiyi, aşkı, özlem ve ayrılığı içten bir dille, akıcı şekilde anlatan ve okurun duygularına, kalbine seslenmeyi hedefleyen coşkulu şiirlere lirik şiir denir. Konusu çoğunlukla, aşk, ayrılık, ölüm, doğa sevgisi vb. gibi konulardır. İslamiyet öncesi edebiyatımızda lirik şiirlerin kopuz eşliğinde söylendiğini biliyoruz. Halk şairlerimiz saz şairlerimiz genelde lirik şiir türünde ürünler vermiştir. Tanzimat döneminde daha çok rebab eşliğinde okunduklarından “rebabi” de denir. Divan edebiyatında özellikle gazeller, murabbalar, şarkılar, halk edebiyatında güzelleme türündeki koşmalar, semâiler lirik şiir türüne örnektir. Yunus Emre, Fuzulî, Bakî, Nedim, Karacaoğlan, Yahya Kemal lirik şiirleriyle tanınır. Pastoral Şiir Doğayı, doğanın güzelliklerini, orman, yayla, dağ, bozkırı ve kırsal yaşamı, köy ve çoban yaşamını ve bu yaşam tarzına karşı duyulan özlemi anlatan şiir türüne “pastoral şiir” denir. Pastoral sözcüğü "çobanlara ilişkin" demektir ve Türkçede bu anlamda râiyâne, rüstâî terimleri de kullanılmıştır. Batı edebiyatlarında doğrudan doğruya doğa manzaralarını canlı bir biçimde anlatan şiirlere idil, konuşma biçiminde yazılan pastoral şiirlere de eglog denir. Satirik Şiir Toplumdaki çeşitli düzensizliği, bozuklukluğu yeren, taşlayan, eleştiren, kişilerin dalkavukluk, düzenbazlık, kendini beğenmişlik, mevki düşkünlüğü gibi huylarını; devlet yönetiminde umarsızlık, çıkarcılık ve beceriksizliklerini, olayları, durumu, iğneleyici sözlerle ve alaylı ifadelerle anlatan şiirlere satirik şiir denir. Alay etmek, dalga geçmek veya güldürmek amacıyla da yazıldığı olur. Didaktik özellikler taşıdığından, didaktik şiir içinde incelennesini savunanlar da vardır. Ancak açık bir eleştiri olduğundan ayrı bir sınıfa alınması daha doğru olur. Bu tür şiirlere Divan edebiyatında hiciv, Halk edebiyatında taşlama, yeni edebiyatımızda ise yergi verilir. Edebiyatımızda şeyhî, Bağdatlı Ruhî, Nef'î, Ziya Paşa, Neyzen Teyfik bu şiir türünün en güzel örneklerini vermişlerdir. Örnek Mebus Dediler Kime sordumsa seni dogru cevap vermediler; Kimi alcak, kimi hirsiz, kimi deyyus dediler... Kunyeni almak icin, partiye ettim telefon Bizdeki kayda gore, simdi o mebus dediler!... Neyzen Teyfik İNSAN BEĞENMEZ Ormanda büyüyen adam azgını, Çarşıda, pazarda insan beğenmez. Medrese kaçkını, softa bozgunu, Selâm vermek için kesan beğenmez… Elin kapısında karavaş olan, Burunu sümüklü, gözü yaş olan, Bayramdan bayrama bir tıraş olan Berbere gelir de dükkân beğenmez. Âleme ta'n eder yanına varsan, Seni yanıltır bir mesele sorsan, Bir cim çıkmaz eğer karnını yarsan, Câmîye gelir de erkân beğenmez. Dağlarda kırlarda gezen bir yörük, Kimi tımar, sipah, kimisi bölük, Bir elife dili dönmeyen hödük, Şehristana gelir, ezan beğenmez. Bir çubuğu vardır gâyet küçücek, Zu'm-u fâsidince keyf getirecek. Kırık çanağı yok ayran içecek, Kahvede fağfûrî fincan beğenmez. İş gelmez elinden gitmez bir kâre, Aslında neslinde giymemiş hâre. Sandığı gömleksiz duran mekkâre, Bedestene gelir, kaftan beğenmez. Kazak Abdal söyle bu türlü sözü, Yoğurt ayran ile hâllolmuş özü, Köyden şehre inse bir köylü kızı İnci-yakut ister, mercan beğenmez. Kazak Abdal Siirakademisi Dramatik şiir, konusuna göre bir adlandırma değildir. İnsan yaşamının değişik boyutlarını; özlem, istek, tutku, kaygı ve korkularını gerçeğe uygun biçimde eyleme dönüştürerek veren şiir türüdür. Bu tür şiirler tiyatro türünde konuşma yerine kullanılır. Dramatik şiirde olaylar gelişimiyle birlikte öyküleştirilir; şiirsel söyleyiş içinde insan yaşamı eyleme dönüştürülür. Manzum yazılmış tiyatrolar tragedya, komedya, dram dramatik şiir örnekleridir. Yunan edebiyatında Aiskhylos, Sophokles, Euripidies, Aristophanes; Fransız edebiyatında Racine, Corneille; İngiliz edebiyatında Shakespeare bu türde başarılı örnekler vermiştir. Türk edebiyatında dramatik şiire pek örnek verilmemiştir. Ancak Namık Kemal, Abdülhak Hamit, Faruk Nafiz gibi sanatçılar az da olsa nazımla tiyatrolar yazmıştır. Şiirsel söyleyiş içinde insan yaşamını eyleme dönüştürme, iki ana tür içinde gerçekleştirilir Trajedi ve komedi. ÖYKÜ VE ŞİİR ARASINDAKİ FARKLAR Öykü, Şiir ve Oyun Metni Arasındaki FarklılıklarSanatın gelişimi zaman içerisinde yeni türlerin ve ifade şekillerinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. En eski kaynaklara gidildiğinde dahi yazınsal türler ve kaynaklara dair kesin kanılara varmak mümkün olmuyor. Edebi türlerin gelişimi çoklukla birbirine içkin ya da birbiriyle ilişki içinde gerçekleşmiştir. Zaman içerisinde bir türün içinden yeni türlerin doğduğunu görmekteyiz. Günümüzde her bir yazınsal türün kendine has özellikleri bulunsa da her bir türün bir diğeriyle şu ya da bu bakımdan ilişkili olduğunu söylemek abartılı olmaz. Edebi türleri birbirinden kesin hatlarla ayırmak mümkün olmasa da bu üç edebi türün hem biçimsel hem de yazılış amacı bakımından çeşitli farklılıkları olduğunu söyleyebiliriz. Ancak söyleyeceğimiz hiçbir şey, şiirin ve oyun türünün tarihsel gelişimi değerlendirildiğinde, mutlak doğrular olarak kabul edilemez. Şiir ile Oyun Arasındaki farklar Şiir müzikle birlikte tarihin en eski sanat ürünlerinden biri olarak kabul edilmektedir. THOMSON Hem yapı bakımından dizelerle oluşturulması hem de içerik ve amaç bakımından diğer edebi türlerden ayrılır. Öncelikle şiirin dizeler halinde yazılması, onu oyun metinlerinden ayırır. Oyunlar genelde düzyazı biçiminde yazılır. Burada Antik yunan metinlerinin de nazım formunda yazıldığını belirtmek gerekir. Şiir, dizelerin bir araya gelmesiyle oluşturulurken, oyunlar düzyazı biçiminde oluşturulur. Şiirin dizesine karşılık düzyazının cümlesi, şiirin bentlerine karşılık düzyazının paragrafı vardır. Şiir, müzikal bir söyleyişle kaleme alınır. Oyunlarda ise konuşma diline yakın bir anlatım vardır. Elbette bu genelleme bütün oyunlar için geçerli değildir. Tiyatroda ise söz dizimi önemli bir etken olsa da şiirdeki müzikaliteden çok düzyazı biçimine daha yakındır. Yine bu noktada söylediklerimiz modern metinler için daha çok geçerlidir. Kaldı ki klasik metinlerde şiirsel anlatımın da müzikalite kullanıldığını belirtmek gerekir. Her sanat yapıtının “anlatmak istediği bir şey” vardır. Oyunlarda da yazar “bir şey anlatma” amacını taşır. Ancak şiirde “anlatmaktan” çok hissettirmek, duyumsatmak amaçlanır. Burada da keskin bir ayırım olmadığını belirtelim ki oyunlarda da duyguyu tamamen yok saymak söz konusu olamaz. Belki şiire göre duyguya daha az ağırlık verilir demek daha doğru olur. Şiir zamansal olarak oyuna göre daha eskidir. Aslında bu da kesin bir iddia değildir. Ancak ilk oyun örneklerinin nazım biçiminde yazılması, oyunların şiirden farklı olarak dramatik bir yapıya dayanması ve zaman içerisinde şiir biçiminden farklılaşması bu kanıyı destekler. Şiirde; ölçü, uyak, redif, söz sanatları vb. öğeler kullanılabilir. 19. yüzyılın sonlarına kadar hem Türk edebiyatında hem de Batı edebiyatında bu özellikler şiirin olmazsa olmaz “ahenk” öğeleri olarak görülmüştür. Klasik şiirde de bu unsurlar oldukça önemliydi. Oysa oyun metinlerinde bu biçimsel özellikler zorunlu değildir. Yine de bazı oyun metinlerinde seci, aliterasyon vb. şiire özgü ahenk unsurlarına rastlamak mümkündür. Şiirde anlatılan bir duygu ya da düşünce, düzyazıya çevrilemez. Çevrilse dahi eski ruhunu ve anlam zenginliğini yitirir. Ancak oyun metinlerinde böyle bir sınırlama yoktur. Kuşkusuz, hangi metin türü olursa olsun, çeviriler metnin ruhunu bire bir anlatmayabilir. Ama söz konusu olan şiir olunca çeviri bambaşka bir meseleye dönüşmektedir. Oyun metinleri sahnelenmek üzere yazılırken şiirde temel amaç okutmak, duyumsatmak, hissettirmektir. Oyun metni dramatik bir kurgu içerisinde, bir seyirci grubu önünde sahnelenmek üzere, bu yolla meramını anlatmak üzere yazılır. Ancak şiirde böylesine bir amaç söz konusu değildir. Oyun ve Hikâye Arasındaki Farklılıklar Hikâye öykü, tek bir olay ya da durum etrafında şekillenen, kişi kadrosu roman ve oyuna göre daha dar olan metin türüdür. Burada yaptığımız tanım elbette modern anlamda öykünün ana hatlarını ifade etmekle birlikte günümüzde yazılan öykülerin tamamı bu tanımlama ile sınırlanamaz. Aynı şeyi aslında oyun ve şiir için de söylemek mümkündür. Bir olayın sözlü ya da yazılı olarak anlatıldığı kısa metinlerdir hikâyeler. Burada “kısa” ifadesi tamamen sübjektif bir ifadedir. Hikâyenin, kurgu, olay örgüsü, kişi sayısı bakımından “daha sınırlı” bir metin olduğunu belirtmek daha yerinde olacaktır. Oyun ise sahnede gösterilmek amacıyla yazılmış metinlerin genel adıdır. Bu anlamıyla oyunun temelinde gösterim vardır. Bu özelliği oyunları dramatik açıdan diğer metin türlerinden ayırır. Mecazlı, sanatlı bir anlatımdan çok günlük konuşma dili egemendir hikâyelerde. Bu yönüyle oyunlarla bir benzerliği vardır hikâyelerin. Hikâyelerde tasvirler genellikle serim bölümünde, okuyucunun zihninde bir tasavvur yaratmak, okuyucuyu öykü gerçekliğine dâhil amacıyla yapılır. Oysa oyun metinlerinde dekor daha çok parantez içi ifadelerde anlatılır. Oyun yazarı sadece olay ve durumu anlatmakla yetinmez, mekânı ana hatlarıyla aktararak, okuyucuya-yönetmene yol gösterir. Oysa hikâyeler okunmak için yazılır. Okuyucu metni okuyarak, o metni zihninde canlandırarak algılar. Dolayısıyla hikâyelerdeki tasvir daha ayrıntılıdır. Oyunlarda dekor biraz da yönetmenin yorumuna göre biçimlenir. Biçimsel olarak da öykü ve oyun arasında farklılıklar vardır. Oyun kurgusu karşılıklı konuşma esasına dayanır. Diyalogların etkililiği aynı zamanda oyunun gücünü tayin eder. Oyunda konuşmalar karşılıklı biçimde ve konuşma çizgileriyle gösterilirken, bu özelliklere hikâyelerde nadiren rastlanır. Karşılıklı konuşmalar bulunsa da bunlar metnin anlatımının temeli değildir. Hikâyelerde çeşitli anlatıcı bakış açıları bulunur Tanrısal, kahraman -1. tekil anlatıcı, ya da 3. tekil anlatıcı gibi. Ancak oyunlarda anlatım, birinci şahıs üzerinden gerçekleştirilir. Aristoteles’ten bu yana oyun diğer edebi türlerden farklı olmak üzere daha “teknik” bir mesele olarak ele alınmıştır. Yani oyun yazı mı belli kurallara bağlanmaya çalışılmıştır. Edebi metinler dramatize edilerek oyuna dönüştürülmüştür.

dramatik şiir örnekleri kısa olsun